Geçen hafta İstanbul'un her semtinde bulutlar halinde kelebekler uçuşuyordu.
Hiç böyle bir duruma tanık olmamıştım bu kentte.
Yıllar önce bir bahar günü evimin bahçesindeki ağaca rengârenk bir tropikal kuş konmuştu.
Gagası sarı, ibiği yeşil, yanakları kırmızı, kanatları mor bir masal kuşuydu bu.
Onun arkasından aynı ağaca papağanlar, ibibik kuşları geldiler.
O günlerde "Eksenimiz mi kaydı" tartışmaları pek yoktu.
Bu kuşları görünce ben "İklim kuşağımız mı değişti" diye düşünmüştüm.
Sonra birileri bu tropikal kuşların devrilen bir TIR'dan kaçtıklarını söyledi.
Bu TIR'da ülkelerinden çıkartılması yasak olan kuşlar, Avrupa'ya kaçırılıyormuş.
Anlatılan bu olay doğru muydu bilmiyorum ama bir yaz boyu Boğaziçi bahçelerinde bu rüya kuşları uçuşup durdular.
Geçen hafta İstanbul'da uçuşup duran kelebek kümelerini görünce "Acaba yine bir TIR mı devrildi" diye düşündüm.
Dişi kelebek arıyorlar
Sonunda cevabı ntvmsnbc.com sitesinde buldum. "Bu kelebekler neden bu kadar çok" sorusu sorulan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Entomolojisi Koruma Anabilim Dalı Profesörü Tamer Öymen olayı şöyle izah etmişti:
"- Bu kelebeklere özellikle meşelerin olduğu yol kenarlarında daha sıklıkla rastlamak mümkün... Birkaç günlük bir olay, sonuç olarak bitecek, birkaç gün sonra bitecek. 'Lymantria Dispar' adlı bu türün erkekleri kahverengi... Daha ziyade onlara rastlamak mümkün. Çünkü şu anda uçarak dişi arıyorlar... Dişiler ise beyazımsıdır. Dişiler uçmazlar... Bu türün insanlara hiçbir zararı yoktur. Herkese doğanın bu gösterisini izlemesini öneririm."
Rengârenk tropikal kuşlar veya kahverengi kanatlı erkek kelebekler görüldüğünde "Bunlar nereden çıktı" diye merak ederiz de, şimdiye kadar hiç Türkiye'ye gelmemiş, ancak albümlerinden veya videolarından izleyebildiğimiz dünyanın en gözde sanatçıları birden Türkiye'ye akın etmeye başladıklarında da aynı soruyu sorar mıyız acaba?
Paralı dinleyici arıyorlar
Eric Clapton'u, Sting'i, Dalaras'ı falan İstanbul'da aynı mevsimde ne zaman dinleyebilmiştik geçmişte?
Geçen yıllarda böyle isimler bankaların ve büyük şirketlerin sponsorluğunda gelirler ve giderlerdi.
Ama şimdi kitlelere konserler veriyorlar.
Kahverengi kanatlı erkek kelebekler nasıl dişi beyaz kelebekleri ararlarsa, bu ünlü sanatçılar da, kendilerini dinlemek için bilet satın alıp statları dolduracak paralı sanatseverleri ararlar bütün dünyada. Yeni Türkiye'de bu harcamaları yapan sanatsever kitleler var artık.
Türk lirası konvertibiliteye sahip, ekonomi bir dünya ekonomisi.
Aynı durum alışveriş seyahatlerini de bitirmeye yakın azaltmadı mı?
New York'ta veya Paris'teki mağazalarda ne varsa, İstanbul'un mağazalarında da var.
Türkiye büyüyor
Bir yandan "Battık bittik" diye ağlarken, bir yandan bu sanatçıların konserlerinin anlatıldığı köşeleri okumuyor musunuz?
İşte rakamlar da ortada.
Türkiye ekonomisi bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 11.7 büyüdü. Milli gelir yüzde 16'lık artışla 243 milyar 258 milyon lira oldu. Özel sektörün toplam yatırımlarında yüzde 14.4'lük artış görüldü. Çift haneli büyüme kişi başına milli gelire de yansıdı. 2009 sonunda 8590 dolara gerileyen milli gelir, 2010'un ilk çeyreğinde 476 dolar artışla 9066 dolara yükseldi.
Türkiye 2010'un ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği yüzde 11.7'lik büyüme ile 31 üyeli G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi oldu. Bu yılın ilk çeyreğinde Çin yüzde 11.9, AB ekonomisi yüzde 0.3, Euro Bölgesi ekonomisi yüzde 0.5 büyüme gerçekleştirdi.
Acaba bu çizgide havuzlu villa takıntılılar, özel uçaklılara hangi açıdan bakacaklar?
Özetle daha nice ünlü sanatçıyı göreceğiz burada.
Türkiye büyüyor çünkü.