Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Sürekli "uzatma dakikaları"nı beklemek zorunda mıyız?

Bazı toplumlar da, bazı insanlar da beklenilen golü atmak için ille de maçın "Uzatma dakikaları" nın oynanmasını beklerler.
Maçın normal süresinde tüm çabalarını sergileyen ve verilen pasları gole çevirecek pozisyonlarda bulunmak için canlarını dişlerine takanlar futbolda star oyuncu, mesleklerinde yıldız olurlar.
Sürekli uzatmaları bekleyerek dünya konjonktürünü kaçıran toplumların devletleri ise iyi ihtimalde "gelişmekte olan ülkeler", kötü ihtimalde de "gelişmemiş ülkeler" sınıfına girerler.
Türk toplumu zaman zaman dünya konjonktürüne uyum göstermeyi başarmış olsa da, genellikle işi uzatmalara ertelemiştir.
Örneğin 1950'de Menderes Hükümeti programında vaat edildiği gibi "Devletçilik"ten ve "Korumacılık" tan vazgeçip "Serbest Pazar Ekonomisi"ne geçebilseydi, bugün çok başka noktalarda bulunurduk.
Turgut Özal'ın 1980'lerde gerçekleştirdiği ihracattaki, bankacılıktaki, turizmdeki, iletişim ve ulaşımdaki atılımlar daha önce başlatılırdı. Dünyaya açılmış ve uluslar arası rekabet ortamındaki yerimizi çok önce almış olurduk.
Kronik döviz yokluğu krizleri ile kekeme olan ekonomimiz, İMF bağımlısı konumunda bulunmazdı.
"Demokratikleşme"
meselesi de, aynı şekilde uzatma dakikalarına bırakılmadı mı?
"Onlar ortak biz pazar" olacağız korkusu ile Avrupa entegrasyonu içinde, Ortak Pazar'da yer almaktan geri kaldık.

Hepsi solladılar

Yunanistan, İspanya, Portekiz ve nihayet Kıbrıs Rumları ve daha da ötesi eski Demirperde üyesi Doğu Avrupa ülkeleri bile bizi sollayıp, Avrupa Birliği kriterlerine uyum gösterdiler.
"Sivilleşme"yi sürekli gelecek bahara bıraktık.
Gelişmiş dünyanın nesi varsa, hepsini "Bizim için daha erken" diyerek lüks bulduk.
Bugün de dünyanın barış ve uzlaşma ortamına uyum için gerekli olan "Açılımlar", toplumun belirli kesimleri ve bazı siyaset odakları tarafından bazen "Bölücülük", bazen de "İhanet" şeklinde nitelenerek reddedilmiyor mu?
İş öylesine bağnazlık noktasına geldi ki, birileri mesela Amerika'nın Irak'tan çekilme kararına karşı çıkma noktasındalar.

Adaptasyon sorunu

Mesela "Amerika Irak'tan çıkacağı için Türkiye'de Kürt Açılımı başlatıldı" bile diyenler yok mu siyaset dünyamızda?
"PKK dağdan insin" çizgisindeki çabaların önünü açmak yerine "Biz de dağa çıkalım" diyenleri duymuyor muyuz sanki?
Yeni bir dünyanın ayak seslerini algılamak yerine, eski koşulları koruyarak sorunlarımızın çözümünü sonsuza ertelemek mümkünmüş gibi siyaset yapanlar var.
Akşam'daki köşesinde Prof. Deniz Ülke Arıboğan bu yeni dünyaya ilişkin, benim de paylaştığım şu gözlemlerini seslendirmişti:
-Ortadoğu'da yalnızca Batı'yı suçlayarak bir çözüm yaratmanın mümkün olmadığı ve artık kendi kaderlerine hakim olma zamanının geldiği inancı yaygınlaşıyor. Bu nedenle 'düşmanımın düşmanı dostumdur' felsefesiyle ve büyük devletlere payandalık maksadıyla şekillenen ve PKK'yı lojistik olarak besleyen ağ çöküyor.
-ABD'nin yıllardır İsrail üzerinden yürüttüğü ve Ortadoğu'da başka güçlü devlet olmadan küçük parçaların birbirine düşmanlığından beslenen politikanın başarısızlığı görülüyor. Yeni Ortadoğu modeli ise bölgede çatışma değil, işbirliği üzerinden yürütülecek bir modele ve barışçı bir lider ülkeye ihtiyaç gösteriyor.
-PKK meselesi eğer siyaseten büyük hatalar yapılmazsa tarihe gömülmek üzere. Bu ise Kürt sorununun bittiğini değil, aksine yeni bir düzlemde bir başka sorunun başladığını gösteriyor.
Bakalım bu soruna adapte olma yeteneğimiz nasıl olacak?
Evet... Ana sorunumuz bu...
Yeni soruna "Adapte olma yeteneğimiz" nasıl olacak dersiniz?
Abdullah Gül'ün, Tayyip Erdoğan'ın görebildiklerini, Deniz Baykal'lar, Devlet Bahçeliler de görebilecekler mi?
Hiç unutmayalım.
Turgut Özal'ın 1980'lerde görebildiklerini, Demirel'ler, Ecevit'ler, Mesut Yılmaz'lar göremedikleri için 1990'lar "Kayıp Yıllarımız" olarak yokluğa gönderildiler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA