Herkes konuşup bir şeyler söyler. Ama düşünce disiplini içinde bir konuyu dağıtmadan ve lafı uzatmadan düşünce açıklayabilmek kolay değildir.
Rahmetli Fuat Süren yemeğe davet ettiği konuklarına bir "Gündem" sunardı.
Tarzan'ın ormanda daldan dala atladığı gibi Fuat Süren'in sofrasındaki konukların da konudan konuya atlamalarını ve uçsuz cümlelerle incir çekirdeklerinin doldurulmasını önlerdi bu gündem.
Türkiye çapında bir sofra olsa ve keşke hepimizin önüne böyle bir gündem verilebilse bugün.
Diyelim ki "Kürt sorunu"nun silahtan, şiddetten ve bölücü terörden soyutlanabilmesi için yapılması gerekenler nelerdir" bu gündemi oluştursa.
Konuklardan bazıları "Nasıl savaşı sürdürürüz" diye girmeseler gündeme.
Bazı konuklar dünü yarına taşımayı deneyerek "Ama onlar da bize bunu yaptılar" diyerek, çözüm yerine sürekli gerginlik arayışını seslendirmeseler.
Ama bütün sofraların Fuat Süren sofrası gibi olması mümkün değildir.
Yıllar önce bir arkadaşın evinde akşam yemeği davetlileri arasındaydık.
Sofrada hangi konu konuşulursa konuşulsun davetli hanımlardan biri sert ve kırıcı ifadelerle bu konuyu dağıtıyor, herkesi paylıyordu.
Sonunda aramızdan biri o hanıma "Neden böyle davranıyorsunuz" diye sordu.
O hanım şöyle bir baktı soruyu sorana,
-Sizin hiç çocuğunuz öldü mü, dedi.
Hepimiz susup, başlarımızı öne eğmiştik bu cevap üzerine.
Hepimiz bir anda o hanımın yetişkin evladının yakın bir geçmişte öldüğünü hatırlamıştık.

Şehitler ölmez ama ölürler...
Türkiye sofrasında "Kürt sorunu"nuna çözüm bulunulmaya çalışılırken, bu sofrada çocuklarını yitirmiş sayısız annelerin ve babaların da bulunduklarını hiç unutmamalıyız.
Yıllarca her şehit haberi ertesinde "Şehitler ölmez-Vatan bölünmez" diyerek sokaklara çıkmadık mı? "Dökülen kan yerde kalmaz" sloganı bize gökten inmedi ki.
Mahsun Kırmızıgül'ün "Güneşi Gördüm" filminde can vermiş PKK militanı evlatları için "Kekliğim-Kevinim" diye ağıt yakan Kürt köylülerin evinden, PKK'ya karşı mücadele ederken şehit olan asker kardeşin de çıkmış olması "Güneydoğu Gerçeği"ni yansıtmıyor muydu?
Şimdi Gündem'in tek maddesi "Bundan sonrasını bundan öncesinden nasıl farklı kılarız" olmalıdır.
Bu gündemin dağılmaması ve dağıtılmaması için yapmamız gereken her şeyi yapmalıyız.
Kürt Sorunu'nun bir ucunun "Ölüm" olması Allah'ın emri değildir.