Yıllardır spor haberlerini televizyonda onun anlatımından izlediğimiz Orhan Şengürbüz'ün 51 yaşındayken geçirdiği kalp krizi sonucu öldüğünü duyunca derin derin düşünmeye başladım.
Orhan Şengürbüz'le arkadaş değildik. Hem televizyonculuğa TRT'de başlamış olmanın getirdiği ortak geçmişten, hem de meslektaş olmaktan kaynaklanan bir yakınlık vardı aramızda.
Bu saygın ve saygılı meslektaşımla her karşılaştığımda, onun yayınlarına olan beğenimi seslendirirdim ve aynı tür karşılık alırdım ondan.
Bu medyatik dünyanın televizyoncuları Yunus Emre'nin dünyasındakiler gibi değiller...
"Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin"
Milyonlarca televizyon izleyicisi Orhan Şengürbüz'ü tanımaktaydı. Ama neticede o da öldü işte...
Arkadaşları ve benim gibi meslektaşları ve tabii ki ailesi onu güzel anılarla hatırlayacağız.
Ercan Taner'in duyguları
NTV spor servisinden Ercan Taner'in, Şengürbüz'ün ölüm haberini duyunca yazdıklarını belki okumuşsunuzdur.
Şöyle diyordu mektubun sonunda:
- Vay be... Dünya ve adalete bak! Karın ölümle burun buruna, sen ayaktasın ama sen gidiyorsun... Hem de sevgili oğlun Utku'nun yanında... Orhan dostum, çok üzgünüm... Sen hepimizin yakınında bulunan insan kılığına girmiş, kopya kâğıtlarından değildin... Sen ailen için ölümü bile göze alacak mangal yürekli bir dosttun... Ne zaman arasam derdimi paylaştığım, önerilerini dinlediğim bir azizdin... Sen Vefalı bir adamdın... Hayatımın en zor anlarından birini yaşıyorum... Güle güle Orhan...
Orhan Şengürbüz'ün sonsuz yolculuğa çıktığı günden iki önceki gün de dünya televizyonculuğunun çok önemli bir ismi ve "Anchor" kavramını kimliği ile birleştirmiş olan Amerikan televizyon habercisi Walter Cronkite 92 yaşındayken hayata gözlerini yummuştu.
Walter Cronkite'ın ölümü
1962-1981 arasında CBS'in ana haber bültenini hazırlayıp sunan Cronkite, o dönemdeki tüm kamuoyu anketlerinde Amerika'nın en güvenilir kişisi olarak çıkardı.
Vietnam Savaşı'nın Amerika için yenilgi ile biteceğini haberleri ile önceden o göstermişti. Başkan Johnson'un siyasal yaşamının bitişinin de habercisi olmuştu.
Walter Cronkite'ı 1974'te Kıbrıs barış görüşmeleri sırasında tanımıştım. Bir genç muhabir heyecanı içinde konuyu en ince ayrıntısı ile anlamaya çalışıyordu. Hem biz Türk gazetecilerden hem de Yunanlı gazetecilerden bilgi alıyordu.
Onun televizyon sunucuları için "Ekran açısından en önemli şey anlattıklarınız değil kravatınızdır" şeklindeki uyarısını hep hatırlarım.
Cronkite için Obama "O kararsızlıkların dünyasında kararlılığın sesiydi" diyordu dün televizyonda.
Orhan Şengürbüz ve Walter Cronkite bizim dünyamızın figürleriydiler.
Bir Garip Ölmüş
Onları Turgut Uyar'ın "Bir Garip Ölmüş Diyeler" şiirinden aktardığım birkaç dize ile sonsuz yolculuklarına uğurluyorum:
"Ne vasiyet, ne uzun boylu veda
Ölümüme hiç kimsenin aklı ermesin
Gözlerim birdenbire kapanıversin.
Ne kimseye borcum, ne alacağım
Ne birikmiş beş on kuruş cebimde.
Ne kimseyi sevindirmiş, ne üzmüş olacağım."