Acaba her şeyi bir komplo teorisine veya bir siyasi iddiaya bağlamak yerine, bazen müspet ilimlerin ışığında olayları anlamaya çalışmayı mı denemeliyiz?
Son dönemin gündeminde " Abdullah Öcalan İmralı' da zehirleniyor mu " maddesi vardı mesela... Bu iddiayı Öcalan'ın avukatları gündeme getirmiş, konu DTP sözcüleri tarafından daha da ısıtılmıştı. İddialar Türkiye tarafından ciddiye alındı ki, Adalet Bakanlığı bir doktorlar heyetini İmralı'ya gönderdi. Öcalan'ın yaşatılması bir devlet politikası ki, o teslim alındıktan ve idama mahkûm olduktan sonra, Türkiye'de idam cezası kaldırılmıştı.
Dünkü Radikal'de Perihan Mağden, 2 Mart 2007 tarihli Gündem gazetesinden alıntı yaparak, Öcalan'ın bu konudaki sözlerini aktarmıştı.
- Boğazımdan acı ve yakıcı bir sıvı geliyor. Ben bu sıvıyı anlayamadım. Neden kaynaklanıyor bilemiyorum. Karaciğerden ya da akciğerden gelebilir bilemiyorum. Boğazımdaki akıntıyı sürekli temizlemem gerekiyor. O sıvıyı önlemezsem vücuduma akıyor. Akut zehirlenme olsa midemde yanma olur. Ama midemde yanma yok.
Perihan Mağden'i okurken, bir önceki gün Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'nın Star'da yayınlanan " Postmodern Hastalıklar " konulu yazısını hatırladım. Prof. Dr. Küçükusta, postmodern hastalıklara örnek olarak Hasta Bina Sendromunu, Kronik Yorgunluk Sendromunu, Janjanlı Paket Hiperaktivitesini, Körfez Savaşı Sendromu'nu, Fibromyaljiyi, Temporomandibuler Bozukluğu, Cep Telefonu Alerjisini, Klima ateşini sıralarken, bunların arasına " Reflü "yü de (Reflux) eklemişti.
İnternetten tıp yayınlarına baktım. Buna göre " Gastroesophageal Reflux Disease " (GERD) diye tanımlanan " Reflü ", mide asitlerinin kas hareketleri ile yemek borusuna çıkmasını ifade ediyor. Semptomları da Öcalan'ın anlattıkları ile aynı.
Yani uzmanlar " Öcalan zehirleniyor mu " balonu ile uğraşacaklarına, " Öcalan' da reflü mü var " sorusuna cevap arasalar, sorunu daha kolay çözebilirlerdi galiba.