ACABA "Ramazan Bayramı"nı mı yoksa "Şeker Bayramı"nı mı kutlasak bugün?
Diyanet İşleri'ne göre "Şeker Bayramı" ismi Ramazan'ın ruhuna zarar vermiyormuş ama bayramı 'Ramazan Bayramı' olarak isimlendirmek daha doğru olurmuş. Bazı İslam ülkelerinde bu ayda verilen 'Fitre'den dolayı 'Fitre Bayramı' ismi de kullanılıyormuş.
Bazılarına göre ise "Şeker Bayramı" adı "Ramazan ayını önemsemeyenlerin de bayram coşkusu yaşayabilmeleri için oluşturulmuş bir isim" olabilir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi sitesinde ise şu bilgiler var:
- Ziyarete gelenlere Ramazan bayramında şeker ikram edilir. Bunun içindir ki, Ramazan bayramının bir adı da "Şeker Bayramı"dır. 10'uncu yüzyılda yaşamış Harezm'li bilgin Birverdiği bilgilere göre, bayramlarda şeker ikramı, Cem'in, şeker kamışındaki tatlı özsuyu bir Nevruz günü bulmuş ve bundan şeker çıkarmayı yaymış olmasına bağlanır. Eskiden yalnızca Nevruz günü tatlı şeyler ikram edilirken, sonradan aynı gelenek diğer bayramlarda da uygulanmıştır.
Cumhurbaşkanı Sezer'in kutlama mesajlarında ise (mesela 4 Aralık 2002) "Değerli Yurttaşlarım, Toplumsal birlikteliği sağlayan değerlerin anımsandığı, güzelliklerin ve iyiliklerin yoğun olarak yaşandığı Ramazan Bayramı'nı hep birlikte karşılamanın mutluluğu içindeyiz" deniliyor.. .
"Asr-ı Saadet"te durum nasıldı dersek, cevabı şöyle:
- Ramazan ve Kurban Bayramı kutlamaları Asr-ı Saadet'te musalla adı verilen geniş bir alanda, kadınların ve genç kızların da katıldıkları Bayram Namazı ile başlardı (bk.Tirimizi, Cum'a, 36). Peygamber Efendimizin (s.a.v) bayramların kalabalıkla ve büyük bir coşku içinde kutlanmasını arzu ettiği bilinmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) Ramazan Bayramları'nda musallaya çıkmadan önce hurma yeme adeti bir sünnet telakki edilmiş ve bu telakki bayramda tatlı ikramı geleneğini doğurmuştur. (Yeni Şafak arşivinden Ramazan Bingöl'ün haberi)