YENİ kuşakların bilmesi mümkün değil. Hatırlayanlar da pek kalmadı.
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde Avrupa yıkık ve yoksul, Türkiye ise ayakta ve yine yoksuldu.
Ama yıkık değildik. Kentlerimiz ise henüz kırsal göçü almadıkları için, daha düzenliydi.
İşte o dönemlerde Almanlar falan Türkiye'ye "Misafir İşçi" olarak gelirler, fabrikalarda teknisyenlik, evlerde dadılık yaparlardı. Bunlardan, Berlin'e Rus askerleri girdiğinde neler olduğunu, Dresden'in bombalanmasında ne tür dehşetlerin yaşandığını dinlerdik.
Avrupa'ya gidebilen imtiyazlı azınlık üyeleri ise, "Bilin bakalım ben hangi millettenim" oyunu oynarlardı. Alman kızlar bir türlü "Sen Türksün" cevabını veremez, İspanyol musun, İtalyan mısın diye tüm almaşıkları denerlerdi.
Nasıl değişti bu tablo ve biz hâlâ yoksulluğu aşmaya çalışıyoruz, bilemiyorum. Aslında biliyorum ama, kayıp yıllarımızın nedenlerini tekrarlamaktan bıktım artık.