İngiliz The Economist dergisine demeç veren Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Eğer Avrupa Birliği, bize tam üyeliğin gerisinde bir şey önerir ya da yeni koşullar getirirse bu kez bir daha dönmemek üzere çeker gideriz" demişti...
Gül'ün bu cümlesi içindeki "Çeker gideriz" i görünce, içimden "Sayın Gül de galiba Ahmet Kaya tutkunu" diye geçirdim. Herhalde sizler de Ahmet Kaya'nın "Giderim"ini dinlemiş ve sevmişsinizdir.
Birlikte mırıldanalım mı?
"Artık seninle duramam/ Bu akşam çıkar giderim/ Hesabım kalsın mahşere/ Elimi yıkar giderim/ Kaybetsem bile her şeyi/ Bu aşkı yırtar giderim/ Sinsice olmaz gidişim/ Kapıyı çarpar giderim/ Sana yazdığım şarkıyı/ Sazımdan söker giderim/ Ben ağlayamam bilirsin/ Yüzümü döker giderim/ Ezdirmem sana kendimi/ Gövdemi yakar giderim/ Beddua etmem üzülme/ Kafama sıkar giderim"
Tabii ki Türkiye'nin AB projesinden bir daha geri dönmemek üzere çekip gitmesi, sanatçının bir şarkıdaki çekip gitmesinden farklıdır.
AB'den çekip gittikten sonra "Mahur"daki gibi şunları söyleyebilirler mi çekip gidenler?
"Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız/ O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız/ Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız/ Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız/ O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız"
Bugün biz bunları yazarken bereket "Çekip gideriz" söylemi geride kalmıştı.
Newport'taki AB dışişleri bakanları gayri resmi toplantısına katılan Gül, orada yaptığı basın toplantısında "AB'nin Türkiye ile 3 Ekim'de müzakereleri başlatmasını engelleyecek bir husus görmediğini" söyledikten sonra, Gümrük Birliği'nin tüm üye ülkeleri kapsayacak şekilde uygulanmasına ilişkin bir soruya da, "İmzaladığımız anlaşmayı uygularız. Bundan doğan sorunlar varsa bunların karşılıklı konuşulacağı hukuki platformlar vardır" yanıtını vermişti.