Görüldüğü kadarıyla "Vahdettin hain mi yoksa vatan sever miydi" tartışması da bir yerde bitecek. Neticede "Baltacı Mehmet Paşa Katerina'yla aşk mı yaptı, yoksa ondan rüşvet mi aldı" tartışması da, bir noktada ilgi çekmemeye başlamamış mıydı?
Bülent Ersoy-Deniz Baykal polemiği de, Hülya Avşar-Kaya Çilingiroğlu ilişkileri de, 70 milyonluk bir ülkenin haber gündemini sonsuza kadar sürüklemeye yetmez.
Baksanıza. Başörtüsü sorunu bile neredeyse gündemden düşmek üzere.
Bizlerin yeni tartışma konuları bulup, üretmemiz şart.
- Abdülaziz öldü mü öldürüldü mü?
- Nazım Hikmet Rusya'ya kaçmasaydı, askere alınacak mıydı?
- Hacı Arif Bey nota bilmeden bunca besteyi nasıl yaptı?
- Deli İbrahim gerçekten İbşir Paşa'nın şişman karısına göz koymuş muydu?
- Yavuz Sultan Selim, oğlu Kanuni Sultan Süleyman'ın darbe yapıp kendisini devireceğinden gerçekten koruyor muydu?
Yani bu çeşit konuları birinin gündeme atması gerekiyor. Sanırız Sayın Bülent Ecevit'e bu konuda büyük görevler düşmekte.
Bu arada son başbakanlığında kendisini tedavi eden doktorlar hakkında neler düşündüğünü açıklarsa, bunlar da günlerce tartışılabilir.