Ertuğrul Özkök, bir yazısında Komünist Parti'li Nihat Sargın için, "O öldü" diye yazmış.
Oysa Nihat Sargın yaşıyor. Ne yapsın Ertuğrul Özkök? "Dünkü yazımda Nihat Sargın için öldü diye yazmıştım. Kendisi yaşıyor. Bu çok büyük gazetecilik hatası. Kendisinden ve okurlarımdan özür diliyorum ve Sayın Sargın'a uzun ömürler temenni ediyorum."
Böyle bir özür ve düzeltme notu yayınladı dün sütununda.
Bu olanları izlerken, içimden, "Ertuğrul iyi ki kovboy değil" diye geçirdim.
Vahşi Batı'da bir kovboy, ileride, yanındaki bir adamla yürüyen, genç ve güzel bir kadını göstermiş arkadaşına,
- Şu dul kadını görüyor musun,
demiş..
Kovboyun arkadaşı itiraz etmiş,
- O kadın dul değil. Kadının yanındaki kocası!
Bu açıklama kovboyu çok sinirlendirmiş.
Tabancasını çekip, kadının yanındaki adamı vurmuş.
Sonra bağırmış arkadaşına,
- Ben ne dediysem o doğrudur. Bu kadın dul dedim sana. Bak, o bir dul artık!
Ertuğrul Özkök, iyi ki Nasreddin Hoca da değil.
Tabutun yanında yürüyen Hoca'ya, öldü sanılan kişi, tabuttan başını kaldırıp seslenmiş,
- Hoca... Ben bayıldım. Öldü sandılar. Yıkadılar, duamı ettiler. Diri diri gömecekler beni. Ne olur, durdur şu cemaati. Benim ölmediğimi söyle.
Hoca cemaate bakmış. Ölüye dönmüş,
- Bu kadar kalabalık cemaate laf anlatamam. Sana Allah rahmet eylesin, demiş.
Ben de, eski rahmetli Sargın'a uzun ömürler dilerim.