Biz SABAH'cıların, Türk ekonomisine yön veren işletmeleri yakından tanıma turlarımız devam ediyor. Pazartesi günü "Hyundai"deydik. İzmit'in Ali Kahya Beldesi'ndeki "Hyundai Assan" tesislerine gidip, orada diğer SABAH'cılar ve başta Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ile diğer yöneticilerle buluşmak için, sabah TEM Otoyolu'nda gaza bastım.
İzmit'e yaklaşırken karnımın acıktığını hissettim. Otoyol kenarındaki bir benzin istasyonu yanında duran Burger King'e girip, burgerimi ve patates kızartmalarını söyledim.
Beklerken baktım, kapıdan Emre Aköz girdi.
Herhalde, son zamanlarda kendini verdiği yemek yazılarına, Burger King'deki tetkikleri ile devam etmeyi düşünüyordu.
İstanbul'dan 100 kilometre uzaklıkta yer alan bu tarihi buluşmayı, burgerleri yiyerek, karşılıklı kahkahalarla kutladık.
Neyse... Hyundai Assan'da, Ali Kibar, Genel Müdür Kurthan Tarakçıoğlu ve diğer yöneticiler, hem yılda 125 bin araç üretilen fabrikayı gezdirdiler, hem de otomotiv sanayisinin bugününü ve yarınını konuştuk.
Ben 1970'lerde Güney Kore'yi ve Hyundai'nin çeşitli tesislerini gezdiğimde, henüz "Pony" modeli yeni yeni ihracata açılıyordu. Şimdi Hyundai, kalitesi ile ve satış rakamları ile bir dünya devi.
Tabii Hyundai Assan'da yemek de yedik. Yanımda oturan Fabrika Direktörü Jun Moo Yoon'a "Burada kimçi yok mu" diye sordum.
"Kimçi", lahana, çok acı biber, çok bol sarımsak, kerevizle yapılan bir Kore turşusu.
Ben ilk kez Kore'de yemiş ve çok sevmiştim. Şimdi evde kendim yapıyorum.
Bir Koreli, Kimçi'siz yaşayamaz. Kore uçaklarında hostesler bile, bu yüzden sarımsak kokusu saçar.
Bay Moo Yoon, kimçiyi evde hanımının yaptığını söyledi. Ya da, İstanbul'daki Kore lokantasına gidip, yermiş.
Hyundai Assan'da bir mutfak kadar temiz olan fabrikayı gezdik. "Accent", "Starex", "H 100 Panel Van" modellerinin nasıl bir kalite kontrolü ile üretildiğini gördük.
Ertesi gün de, biz Sabahçılar'ın programında "HSBC" Bankası'nın üst yönetimi ile buluşmak vardı.
"Türkiye'nin 11 Eylül"ü olarak kabul edilen terörist saldırı ertesinde, HSBC Genel Müdürlüğü, Maslak'taki yeni binasına taşınmış.
Genel Müdür Piraye Antika için, bankacılık aile mesleği. Eşi de bankacı.
HSCB'nin, globalliği yerellikle birleştiren felsefesini, bizlere anlattı. Ketum, ölçülü, ihtiyatlı ve Türkiye'nin geleceğine dönük iyimser öngörülerle bezenmiş bilgiler verdi.
Kredi kartları bölümünü yöneten Fazıl Bener ve HSBC Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Erelçin, piyasa tahlilleri yaptılar.
Hyundai Assan ve HSBC Bankası ziyaretleri, ülkemin yarınına dönük ümitlerimi güçlendirdi.
Zaten Türkiye'nin yarınının, dününden daha iyi olacağına inananlardanım.
Ama bu arada "Globo-lokalizasyon"u da, bu iki ziyarette daha iyi öğrendim.