Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Tıp, buluş, aşı, çare...

Gel de hayret etme!
Karaciğer, akciğer, kolon kanseri gibi en zorlu kanserlerin aşıları üretildi, testleri başladı...
Tıp endüstrisine göre bu aşıların yaygın kullanımı 2026'da başlayacak...
Olgu bu, iddia bu...
Fakat ortalıkta çıt çıkmıyor.
Manşetlerde göremezsiniz.
Şimdi bu satırları okurken siz de şaşırmış olabilirsiniz; çünkü büyük ihtimalle bu haberler hiç dikkatinizi çekmemiş olabilir.
İtiraf edin ki, esas hikâye başka...
Çünkü güven bir kere kırılmaya görsün, tamiri zor.
Tıp, buluş, aşı, çare...
Ne fena ki, bu kelimeler eski parıltılarını kaybettiler.

***

Gerçeği dürüstçe tarif etmemiz gerekiyor...
Kitleler ile tıp endüstrisi arasındaki mesafe pandemiden bu yana fena hâlde açıldı...
Sabah akşam hekim kapısında nöbet tutan hasta bile tıbba eskisi gibi biat etmiyor, çaresizlik duygusu yüzünden orada...
Kanser büyük dert, tamam!
Lakin "aşı" denince herkesin tüyleri diken diken oluyor.
Pandemi boyunca olanların hesabı doğru düzgün sorulmadı henüz...
Bizdeki sessizliğe aldanmayın, biz "devletlu" bir toplumuz, tepkinin en yukarılardan başlamasını bekleriz.
Avrupa'da ise savcılar tam mesaideler; halkın ve sivil toplum kuruluşlarının pandemi dönemine dair açtıkları davalar yüzünden gece gündüz çalışıyorlar.
Özellikle İngiltere'de sonuçları pek tatsız tamamlanmış araştırmalar var...
Kovid aşısı üreten dev firmaların sabıka kayıtları birikiyor ve aynı firmalar şimdi kanser aşısı ürettiklerini iddia ediyorlar.

***

Bizde ise Canan Karatay tartışılıyor...
Meğer tıbbın en doktriner, en otoriter (ve ister istemez en endüstriyel) temsilcileri bizdeymiş...
İşlerine güçlerine bakmak yerine bununla uğraşıyorlar; dava bir tür "engizisyon"a dönüşürse, şaşırmayacağım...
Tıbbı yeniden çok sesli hale getirmemiz ve "endüstri"nin sözünü sınırlandırmamız gerekirken, ülkece geldiğimiz noktaya bakın!
Neyse...
Şimdi yazımı burada keseyim de...
Bazı noktalarda itirazlarım olan Karatay Hoca'nın tavsiyesine uyup salatamın üzerine değirmenden biraz halis kaya tuzu çekeyim...

***


NOT DEFTERİ
Bu saati sana zamanı hatırlayasın diye değil, ara sıra onu unutasın ve soluğunun hepsini onu elde etmek için harcamayasın diye veriyorum. (W. FAULKNER / Ses ve Öfke)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA