Birbirlerinden memnun iki düşmanın kurdukları dengeyi görmeyen göz var mı?
Hiç sanmam!
Peki bu denge bozulur mu?
Nasıl?
Ne zaman?
Anlamışsınızdır...
İsrail ve İran'dan söz ediyorum...
***
Geçen yüzyılın şahit olduğu en büyük dengeye bakalım...
Soğuk savaşın danışıklı çıkar ilişkisine...
Nükleer başlıklı füzeler mi bozdu bu dengeyi? Hayır!
Küba krizi mi?
Kore Savaşı mı?
Hayır!
Dönemin en ilginç oluşumlarından
"Bağlantısızlar İttifakı"nın bu iki taraftan birine; yani Sovyetler'e duyduğu ilgi bile teraziyi bozmadı.
Son ana kadar bütün krizler atlatıldı.
Onlar tepişirken çimenler ezildi; olan
"sade insanlar"dan mürekkep kitlelere oldu.
Derken...
1980'lerin başıyla birlikte dünya sistemi krize girdi; ne politik saflaşmalar yürüyordu ne de ekonomik politikalar...
Sistem
neoliberal politikalarda
"çıkış" aramaya başlamıştı ve buna direnen
Sovyetler Bloku için çanlar çalmaya başlamıştı.
Ne oldu peki?
Denge bir sıcak çatışmaya dönüşmedi elbette.
Taraflardan biri
içeriden yıkılıp teslim alındı.
***
İran ile
İsrail arasındaki dengeye gelince...
Her iki ülkeye de Ortadoğu'da oyun kurucu olma imkânı veren ve bu tahterevalli salınımının sonu geliyor sanki...
Zaman tıkanmış görünüyor.
İsrail abilerine
"Bu işi bitirin" mesajı verip yeni bir aşamaya geçmeye hazırlanıyor artık...
Pis bir dünya bu!
Bölgede topraklarını ve nüfuzunu daha da büyütecek bir İsrail planlanıyorsa eğer...
Eski dengenin yıkılıp yenisinin kurulması gerekiyor.
***
Anglosakson hegemonyası karar verdiğinde ilk tercih İran'ın
içeriden dönüştürülmesi olacaktır.
Kolay mı?
Değil...
O yüzden açık savaş yerine
"savaş sopası"yla bunu yapmaya çalışacaklardır.
Ancak İran'da rejim ne zaman tökezlese, onu ayağa kaldıran savaş ortamı olmuştur; bunu da unutmayalım.
***
Ancak bu sahne hepimizi bir başka açıdan fena halde aldatıyor olabilir.
Şöyle...
Sahnede İran-İsrail kapışıyor.
Gözlerimiz oraya odaklandığında, korkarım ki, kuliste planlanan global enerji ve finans krizine kör kalacağız...
Öyle de oluyor sanırım...
***
NOT DEFTERİ
Akılsız olduklarından değil, kurnaz olmadıklarından aptal sayıyoruz insanları... Haksızlık ediyoruz. (KEMAL TAHİR / Yol Ayrımı)