İnsan tamam değildir ve bu onun tabii özelliğidir.
Dertler, acılar, kırgınlıklar insan için var; sevinçler, ferahlıklar, coşkular da...
Lakin eksiklik bakidir.
Bardağı doldurma çabamız (ki ne güzeldir!) asla boşluğu ortadan kaldırmayacak...
Ölüm tamamlayacak.
***
Psikoterapi bir "
tamamlama" yalanı olmaktan kurtarılmalıdır.
Psikoterapi yalnızlaştırılmış modern insanın kendisiyle
"tanışma" imkanlarından sadece biridir.
***
Küslük yüreğe yüktür, doğru!
Ama yerli yersiz "
barışma" törenleri de yakışıksız hafifliklerdir.
Görüyorum halinizi...
Keyifler gıcır, kişilikler buhar olup uçmuş...
***
Sürekli mutlu olmaya çalışıyor ve bu çaba onu çok
mutsuz kılıyor.
***
Korkuyoruz...
Dostlarımızın ihanetinden, övdüklerimizin şımarmasından, güvendiğimiz dağlara kar yağmasından korkuyoruz...
Öyle de oluyor çoğu zaman.
Oysa demişler ya...
Korkunun ecele faydası yok!
Ama ömre de bir faydası yok, emin olun!
Tedbirden öteye uzanan korku geçtiği her yeri çöle çeviriyor.
***
Hep yazdım...
Bir
"iç"i olduğu fena halde şüpheli bir takım insanların
"içten"liğine inanabilir miyiz? Asla.
***
Peki
"iç"ini pespaye arzular ve kör hırslarla doldurmuş olanlara ne demeli?
Sakın içten olma, sakın!
***
Bir de
"iç"ini hep hafife almış, hiç beslememiş, hiç özen göstermemiş olanlar var.
Ne de çoklar!
***
Çılgın komplo teorileri gerçek komploların üzerini örtüyor...
Global düzenin sahipleri abuk sabuk komplo teorilerini işaret edip dalga geçmeyi seviyorlar.
Oysa bütün ilaçlar gibi, "gizli saklı tezgahları ortaya çıkarma"nın da yan etkileri var; bunlardan biri de söz konusu çılgın teoriler...
Sen "
Reptilianlar"a odaklanıp bakmaya başlayınca, "
küresel oligarşi" gözlerden kendini kaçırıveriyor.
Sen Anunakiler ile ilgilenirken, çok yakın zamanda, mesela 18. Yüzyılda tarihin yeniden kurgulanışı saklanıyor.
***
Son günlerde üzerinde hep bir "
dalgınlık" var...
Belki de "
dalgıçlığa" geçme zamanın gelmiştir.