Yaklaşıyor, yaklaşmakta olan...
20. yüzyıl son hesaplaşmasını yeni yüzyıla taşıdı...
Neoliberal enkaz kapitalist merkez büyük bir savaşın içine çekilmeden kaldırılabilir mi?
***
Yukarıda okuduğunuz cümleleri 2018'den beri bu köşede tekrarlayıp duruyorum, biliyorsunuz.
Gidilen yön bilinsin diye...
Politik magazin ve diğer haberler gözlerinizi perdelemesin diye yazıyorum.
***
Beni iyi tanıyan akrabalarım bile bazen abarttığımı düşündüler.
Ta ki...
Yıllardır
İsveç'in başkenti
Stockholm'de yaşayan yeğenim,
"Her semtteki sığınakların giriş yolları uzaktan görünecek biçimde boyanmaya başladı; etrafta hiç olmadığı kadar asker var" deyinceye kadar...
Şimdi uyandılar da bana "Ne oluyor?" diye soruyorlar.
Şu seçim patırtısı geçsin, zihniniz sakinleşsin, anlatırım, diyorum.
***
Ne anlatayım?
Daha 10 gün önce
Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo'nun "Rusya,
Batı'yla uzun sürecek bir çatışmaya hazırlanıyor;
buna şimdiden uygun bir cevap
vermezsek gelecek yıllar çok sarsıcı geçecek"
dediğini mi anlatayım?
İsveç Genelkurmay Başkanı'nın "Tüm vatandaşları zihnen
savaşa hazır olmaya çağırıyorum" açıklamasını
mı anlatayım?
***
Bütün devletler biliyor ve hazırlanıyor.
Kararsızlık varsa eğer,
"Vatandaşı uyarsak mı, uyarmadan bir süre daha idare etsek mi?" konusunda
var.
Bu arada en önemli hamle ise
Çin'den geldi...
Hep mırın kırın eden Çin, ilk kez "
NATO, Rusya'ya müdahale ederse Rusya'nın yanında yer alırız" dedi.
Üstelik kimse "Bu noktaya nasıl geldik yahu?" demiyor; her şey tetiğin çekileceği saate ayarlanmış gibi...
***
Dün sözünü ettiğim "Youtuber felaket tellalları"na benzer bir pozisyon aldığımı düşünmeyin sakın!
Kimseyi korkutmak istemiyorum.
Korkunun tek tek insanlar olarak bize bir faydası yok.
İstediğim bilmeniz...
Ve ara ara madalyonun öteki yüzünü de yoklamanız...
Hakikatin parıldadığı yüzü...
O kadar!
***
NOT DEFTERİ
İnsanlar bütün bu nesnelerin bir işe yarayıp yaramadığını, onlara ihtiyaç duyup duymadıklarını sorgulamıyor ve hepsini derhal almaya yetecek kadar para kazanamamanın sıkıntısını çekiyorlardı... Şeylerin bolluğu, fikirlerin kıtlığını ve inançların aşınmasını gizliyordu. (ANNIE ERNAUX / Seneler)