İtalya'dan dönen bir arkadaşım anlattı: Birçok şehirde evlerin balkonlarından, bir kenarına Filistin bayrağı resmedilmiş şöyle pankartlar sallandırılıyormuş:
"Çocuklar uyurken sessiz olunur, ölürken değil." Bizde durum nasıl? Dişimizi sıkmadan söyleyebilir miyiz?
***
Eski defterlerimden birinin kıyısına not düşmüşüm. Belki bu köşeye de aktarmışımdır o sıralarda, fakat şu an çok daha ürpertici bir gerçekliğe sahip:
"Dünya güzel, hayat bazen keyifli... Tamam, sevelim ama sırnaşıp yaltaklanmak neyin nesi?"
***
"İngiliz donanması yine yanlışlıkla nükleer başlıklı füze fırlattı." Felaket olayda değil, haberin verilişinde...
Böyle füzeler yanlışlıkla fırlatılmaz. Niçin fırlatıldığı ise açıklanmaz, hiç hayal kurmayın!
Ama esas yanlışlık, füzenin "nükleer başlıklı" olduğunu söylemekte...
Doğrusu
Trident füzelerinin bunun için tasarlandığı ama elbette tatbikatlarda başlığın kullanılmadığıdır.
Sonra belki bir yazıda açarım konuyu ama şunu not edin:
Bütün ülkeler gibi Birleşik Krallık da 2030'lara doğru çıkacağı tahmin edilen bir büyük savaşa hazırlanıyor ama bazı uzmanlar en iyi hazırlanan ülkenin
Birleşik Krallık olduğunu iddia ediyor.
***
İnsanlık (hâlâ böyle bir şey varsa tabii) açısından acıklı nokta ise şu...
Bu füzelerin her birinin bir denizaltıya yüklenmesi 600 küsur milyarlık bir maliyete sahip.
Sistem, BBC'nin aktardığına göre dört denizaltının sekizer füze taşımasından oluşuyor, ona göre hesap edin...
Ha, şimdi dünyada her an füzelere eklenmeye hazır hâldeki nükleer başlık sayısı kaç diye soracak olursanız...
Tam bilinmiyor ama nükleer karşıtı kurumların verdiği bilgiye göre dünyada 12 bin 225 adet nükleer başlık var.
***
Sormaktan hep kaçınılan bir soru...
Bu nükleer silahların varlığı gerçek mi?
Yoksa bir dehşet dengesi, uluslararası disiplin için 2. Dünya Savaşı sonrası üretilmiş bir kurgu mu?
***
Kahramanmaraş Mado Anadolu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin çıkardığı
"Hazın Damı" dergisinin "Deprem" sayısı elimde...
Kapakta şöyle yazıyor:
"Hepsi bir buçuk dakikada oldu ve yarım kaldı her şey. Dünya için verilen onca emek; her şey yarım kaldı."