Gazze'den başka bir konuyu yazmak "kaçaklık" gibi geliyor insana...
Başımı başka yana çevirmişim, soykırım yokmuş gibi davranmışım duygusu bastırıveriyor üzerime...
Zor zamanlardayız.
Dünya her şey aynıymış gibi bir hava takınıyor.
Oysa dev bir çığın bütün toplumların üzerine doğru gelmekte olduğunu saklamak imkânsız.
Bir büyük hesaplaşmayla mı olacak bu?
Yoksa büyük bir "boşvermişlik" ve duygusal nasırlaşma içindeyken mi bu "devrimsel anı" karşılayacağız?
Ne garip, her yüzyılın ilk yarısında böyle bir çığ var...
Bu sefer nasıl olacak?
Konuşmalıyız bunu...
***
Dev ilaç şirketlerini de konuşmalıyız...***
Ama bakınız, BBC haber yapmış...
Çin, güzellik ve gençlik ilacı yapmak için yıllardır Afrika'dan eşek topluyormuş...
Her yıl 6 milyona yakın eşek, Eijao denen bu ilaç için önce özel çeteler tarafından çalınıyor, sonra öldürülüp derileri Çin'e satılıyormuş.
Okuyunca dehşete düşecek, gençlik ve güzellik düşkünü Çinlileri lanetleyeceksiniz.
Lakin bu arada ne oluyor?
Dikkatiniz Çin'e odaklandı, değil mi?
Batı'nın devasa güzellik ve gençlik endüstrisini unutuverdiniz.
Dünya eşekleri konuşurken mesela yaşlı ünlülerin adenokrom manyaklığının arkasındaki karanlık buharlaşıyor.
Eşek derisini anladık da...
Sandra Bullock'un "epidermal büyüme faktörü" yoluyla gençleşmesini kameralar önünde "Genç görüntümü çocuk sünnet derisine borçluyum" deyişini hatırlayan kaç kişi kaldı?
***
NOT DEFTERİ
Bu dönemi en iyi belirleyen şey, ayrılık gibi geliyor bana. Herkes dünyanın geri kalanından, sevdiklerinden ya da alışkanlıklarından ayrı düşmüştü. (ALBERT CAMUS / Defterler-1)