O gün New York şehrinde...
Sadece uçakların çarptığı (iddia edilen) iki kule değil...
Yani Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kuleleri değil, yakınındaki "Bina 7" diye bilinen 47 katlı iş merkezi de yıkıldı.
Bazı katlarının Gizli Servis, Savunma Bakanlığı, Acil Durum İdaresi ve CIA tarafından kullanıldığı bilinen bu binanın resmi olarak "ikiz kulelerin enkazındaki alevlerin sıçraması sonucu yedi saat süren bir yangından sonra çöktüğü" yıllar sonra açıklandı.
Şu biliniyor: Daha önce çelik konstrüksiyonlu hiçbir bina yangın sonucu böyle çökmemişti.
"Yedi saat" tespitini de görgü tanıkları çok abartılı buluyor.
Garip olan şey...
27 Kasım 2002'de devlet tarafından kurulan 11 Eylül Komisyonu'nun iki buçuk milyon sayfa belge inceledikten sonra 2004'te açıkladığı raporun hiçbir yanında "Bina 7"den söz edilmemiştir.
O günden bu yana Bina 7'nin yıkılışıyla ilgili hiçbir bilimsel çalışma, hakemli bilim dergilerine kabul edilmedi.
Az önce baktığım Vikipedi bile "11 Eylül saldırıları" maddesinde hâlâ bu binayı dikkate almıyor.
Peki nedir olay?
Bina 7'nin yıkılışındaki gizem, aslında ikiz kulelerin kademeli patlamalarla yıkılışını da açıklayan bir tür anahtar mı?
***
Epeydir 11 Eylül üzerine yazmadım...***
Bahsetmek istediğim şey, 11 Eylül sonrası ABD'nin dünyanın jeopolitik yapısını derinden değiştirmiş olması da değil...
Bunu da bilmeyen yok artık!
Lakin bir noktayı unutuyoruz...
Hadi ben söylemeyeyim de, Küresel Araştırmalar ve Strateji alanında dikkate değer bir uzman olan Kanadalı Prof. Anthony J. Hall söylesin:
"11 Eylül'den beri karanlıkta bırakılmış gerçekler ve suçlarla inşa edilmiş bir yoldan ilerliyoruz. 11 Eylül'de gerçekte ne olduğu meselesinden kaçarken, Kovid'de benzer bir duruma yakalandık; sıra iklim üzerinden çıkartılacak savaşta..."
***
NOT DEFTERİ
Aniden kalkıp gidenler için, "kaçtı" denmesi tuhaf. Kalarak da kaçılamaz mı? (F. BEIGBEDER / Bir Fransız Romanı)