20. yüzyıl Amerikan edebiyatının en serüvenci ve en ünlü yazarı Ernest Hemingway'in şu sözünü bilir misiniz?
"İnsan yenilmek için yaratılmamıştır. Bir insanı yok edebilirsiniz ama yenemezsiniz."
***
Niye
Hemingway'in bu sözünü hatırladım?
Uzun yıllar önce izleyip öfkelendiğim
BBC yapımı
bir belgesel internet ortamında karşıma çıktı da ondan...
Yazarın
Florida'da 12 yıl yaşadığı ve şimdi müze olan eve gidip çekimler yapılmış.
Hemingway çok kedili bir adamdı malum, müze-evin bahçesi hâlâ kedilerle dolu; kalabalık bir ziyaretçi topluluğu coşku içinde evi geziyordu.
Lakin kameralar evin yakınlarındaki adını da Hemingway'in koyduğu
Sloppy Joe's Bar'a gidince işler değişti.
O zaman anladım ki, insan ölümünden çok sonra bile yenilebilir!
Turizmin arsızlıkları bunu bir çırpıda yapabilir çünkü...
***
Bar bir tür para basma makinesine çevrilmiş...
Hemingway'den en fazla bir paragraf okumaya vakit ayırmış adamlar bile orada toplanmış, yazarın
hayatını taklit ederek bütün hatıraları
tüketmeye çalışıyorlar.
Kameralar duvara asılmış "ızgaralar" menüsüne odaklanıyor mesela...
Şöyle yazıyor:
"Izgaralar Kimin İçin Kızarıyor." Güya İspanya İç Savaşı'nı anlatan
"Çanlar Kimin İçin Çalıyor" romanına
atıfta bulunmuşlar.
Kokteyller menüsünde
"Öğleden Sonra Ölüm" var, düşünebiliyor
musunuz?
Hemingway'in fotoğrafının hemen yanında
"Kalorilere Veda" yazıyor; pes doğrusu!
Çok gülünç ve çok acıklı!
***
Yeri gelmişken vurgulayayım...
Hemingway hiç benim yazarım olmamıştır; hayatı yazdıklarından daha kıpırtılı, daha düşündürücü ve çekici gelmiştir bana...
Sevdiğim tek anlatısı
"Güneş de Doğar"dır.
Bir de hatırlıyorum da, on iki yaşlarımdaydım, minicik boyutlu
"Kilimanjaro'nun Karları"nı bulmuştum annemin kitaplığında, onu ara ara cebime koyar, yürüyüşe çıkardım.
***
Gelelim belgeselin son bölümüne...
Florida'da bir lokalde yapılan
"Kim en iyi Hemingway taklidi?" yarışması
gösteriliyor.
Saçı sakalı Hemingway'in 50'li yaşlarını andıran adamlar tepinip duruyorlardı; "En seksi, en iyi Hemingway taklidi benim" diye...
Kimdi yahu gerçekte Hemingway?
Bunu orada anlamak imkânsız...
Pop kültürü, boş hayranlık ve turizmin para kazanma iştahı, karşısına çıkan her şeyi ezip geçiyor.