Haftaya tatsız bir konuyla başlamayı seçtim...
Neden mi?
Çünkü pandemi boyunca "gripten bozma Covid"den başka hiçbir hastalık yokmuş, olmazmış gibi yaptık...
Ama gerçek bir kez daha gelip kapımıza dayandı...
Daha ne kadar yüzleşmekten kaçabiliriz?
Şimdi etrafımızda ne çok kanser var; ne çok insan kanser şüphesiyle hastane kapılarında dolaşıyor, değil mi?
***
Oysa 2019 yılında dünyadaki bütün
kanser vakalarının sayısındaki alarm seviyesindeki artış dikkat çekmişti.
Ölüm sebeplerinde kanser yavaş yavaş kalp ve damar hastalıklarını geçmek üzereydi.
Neden, neden, neden, diye sorup üzerinde durmamız gerekirdi.
Sormadık!
Zaten sonrası fena geldi...
Tıbbın bayrak dergisi Lancet, "pandemi sırasında sadece
Avrupa'da korku ve kısıtlamalar nedeniyle 1
milyona yakın kişinin henüz teşhis edilmemiş kanser hastalığına yakalanmış olabileceğini" belirtmişti.
Şimdi geldik 2023'e...
Önümüzdeki on yılda kanserin istatiksel olarak bir "
salgın"a dönüşebileceği yazılıp çiziliyor.
20 yıllık tahmin yüzde 55 artış beklendiği yönünde...
Bilimsel araştırmaların içinden çıkmakta zorlandığı nokta 50 yaş altı kanser vakalarının artışı...
Yani bazılarının yaptığı gibi "gelişmiş ülkelerde yaşlılık artıyor, o yüzden de kanser istatistikleri artıyor" deyip işin içinden sıyrılmak artık mümkün değil...
***
Kanser, sadece bir hastalık mı?
Sadece hastayı ilgilendiren;
"ilaçlarını alır, tedavi prosedürüne uyarsan, iyileşirsin" denilen türden bir
hastalık mı?
Hayır!
Baştan aşağı sosyal, ekonomikpolitik bir meseleyle karşı karşıyayız...
Uzmanlara bakılırsa, farklı kanser türlerinin iyileşme oranı sürekli yükseliyor ama hastalığın tedavi sürecinin ekonomik yükü de gitgide artıyor.
En son,
Hindistan hükümeti alarm verdi; kanser vakalarının ülkede "
ekonomik bir yıkım" niteliği kazandığını açıkladı.
***
Siyaset, bugünlerde kamuoyuna getirilen konulardan ibaret değildir...
Şu 14 Mayıs'ı hayırlısıyla atlatalım...
Hele şu bir masada iki saat didişmeden yan yana oturamayan tayfayı devre dışı bırakalım da işimize bakalım...
Çünkü konuşacak, mercek altına alacak, projelendirecek ve uğraşılacak çok mesele var.
***
AYNA
Akıllıların yanında dünya çerçöp gibidir. Çünkü gelenler geçip gitti ve gelecekler de geçip gidecekler. ŞİRAZLI SADİ