Havaalanı şirketinin valizlerinizi dezenfekte ediyoruz konulu reklam filminin TV'lerde döndürüldüğü o pek "bilimsel" (!) günlerimizi unutacağımızı mı sandınız?
Maskesi burnundan aşağı düşmüş diye insanların yaka paça belediye otobüslerinden indirildiği günleri...
Bir tanıdığımın neşeli halde test yaptırmaya hastaneye giren annesinin iki gün sonra naaşının çıktığı ve o süre içinde hastaneden hiçbir yetkilinin telefonlara cevap vermediği zamanları unutmak mümkün mü?
Şirketin hiçbir sorumluluk almadığına dair mukavelesini imzalayıp aşı olunan günleri hani...
TV'lerde astronot kıyafetli sağlıkçıların (!) sokaklardan insanları topladığı görüntüleri izleyip ikna olmaya zorlandığımız günleri unutabilir miyiz?
***
Unutmadık...***
Fark etmişsinizdir...
Şu sıralarda bizde ve dünyada bir grup covidperest hekim cazgırlık yaparak "korkutma" politikalarını canlandırmaya çalışıyorlar...
Tıbbi korku, adli korku...
Hangisi tutarsa artık!
Ama asıl korkan onlar...
Ayaklarının altındaki zemin kayacak diye korkuyorlar...
Rüzgar dönüyor çünkü...
Kovid politikalarındaki yanlışlar, aşılardaki problemler birer birer ortaya dökülmeye başlıyor.
Tedavi protokollerindeki ilaçların insan hayatına mal olduğu tartışılmaz bir nitelik kazanıyor.
İtiraz eden insanlara "kör cahiller" diye saldıranların savundukları tedavi hakkında fena halde cahil olduklarını herkes görüyor.
Çok gürültü yaparlarsa, üzerlerine gelinmez, hesap sorulmaz diye düşünüyorlar herhalde...
Yanıldıklarını öyle ya da böyle anlayacaklar.
***
NOT DEFTERİ
İnsan, insan olma özellikleriyle hiç yok artık. Ötede çalışan ve üreten biri, burada hisseden biri. Ya üreten ya da hisseden olarak yaşayan insan... Gerçeklik, yalnızca bu uzmanlaşmış insan fragmanlarına denk düşüyor. İki fragman birbirini tanımıyor. (GUNTHER ANDERS / İnsanın Eskimişliği)
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz