Sıra gerçek maskelere gelince...
Yalanlarla örülmüş maskeler (kimlikler) düşer.
"Çaresiz insan" sahneye çıkınca...
Uyduruk "evrensel insan" sahneden iner.
Uygarlığın cilası akmaya başlayınca...
Kimmiş asıl barbar, anlaşılır.
Bir bakarsınız ki, bazı toplumlar meğer türlü çeşitli düşmanlıklarla semirmişler, bazı ülkelerin sermayesi baştan aşağı çamurmuş...
Fransa, çabuk patladı.
Sırada bütün Avrupa var.
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Sömürgecilikleri ayrı...
Sadece geçen yüzyıla iki büyük savaş sıkıştırmış ve milyonlarca kadını, çocuğu ölüme göndermiş insanlar...
Barbarlıklarını ekonomik güç iradesiyle, kültürle, hukukla, demokrasi idealizasyonuyla, popüler kültür patırtısıyla örttüler.
Kıvranıp duran vicdanlarını ve suçluluk duygularını da sanatlarına meze yaptılar.
Oldu mu?
Oldu.
Büyük bir travmaya, yani geleceklerinden ciddi biçimde endişeye düşecekleri yeni bir tarihi aşamaya kadar idare
ederdi.
Etti de...
***
Sınırları gevşetmek, ulusları törpülemek, birlik bilinci, "kozmopolitan Avrupa" düşüncesi ve kıta kimliği...
Bütün bunlar bir yüzyıla sığıştırılmış olağanüstü barbarlığın geri dönüşünü önleme çabasının politik veçheleriydi. (Bkz. Beck&Grande/ Cosmopolitan Europe)
Aralarındaki farkların derinliğine aldırmadılar.
Birbirlerine aslında hiç ısınamadıklarını...
İçlerine sinmiş "yabancı düşmanlığı"nı...
Şık röpdoşambırlarının altındaki çürümüş gövdelerini...
Gelecek endişelerini...
Görmezden gelmeye çalıştılar.
Nasılsa, ekonomik çıkarlar her şeyin üzerindeydi.
***
Fakat bir noktayı unuttular...
İçlerindeki "
virüs"ü bastırmışlardı ama dışarıdan gelecek virüse (savaşa) hiç hazırlıklı değildiler.
Birbirlerinin maskelerini çalmakla kalsalardı, sorun yoktu.
Çünkü yaralarını "unutmak" konusunda mahirdirler.
Ancak esas sorun başkaydı.
Sorun,
"gelecek, nasıl gelecek?" sorunu...
Sorun, pandeminin değiştireceği dünyada "
Avrupa'nın yeri" sorunu...
Buna gecikmeden karar vermeleri gerekiyor.
Anlayacağınız, ortada "
çıldırtıcı" bir muğlaklık var.
Ve ilk çıldıranın Macron olacağı baştan belliydi.
***
Çok dikkatli olmak zorundayız.
Karanlık yüzünü saklamaktan vazgeçen bir Avrupa çok tehlikelidir.
ABD, her krizde esasında Pasifik'i ister.
Ama unutmayın,
Avrupa'nın bütün derdi Türkiye ve Ortadoğu'dur.