Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Kötüler, çünkü “kültürlü”ler...

Şimdi kalkıp...
Az buçuk günümüz eğitimiyle yoğrulmuş birini yakalayıp tek tek insanlardaki "her türden ayrımcılık ve ırkçılık nasıl kalkar?" diye sorsanız...
Hiç duraksamadan cevaplar: "Eğitim yoluyla."
Sonra belki düşüncesini şöyle açar: "Kültür ve bilim insana ayrımcılık yapmamayı öğretir, ruhunu inceltir."
Yaygın kanaat budur...
Ve kendisini tartışılmaz kılmıştır.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Oysa hem toplumsal düzeyde, hem de tek tek fertler düzeyinde gerçeği görüp anlamak için cesaretimizi toplasak iş değişir.
Cesaret dedim...
Çünkü gerçek cesaret kırıcıdır.
Çünkü "bilim ve kültür"ün bazen ayrımcılığı, ırkçılığı, insanları gaddarca sınıflandıran kabalığı artırdığı bile söylenebilir.
Eğitim mi?
İyi okullarda "okumuş"lara dikkatle yaklaşırsanız, çoğunda sinsice gizlenmiş bir Celal Şengör'le karşılaşırsınız.
Lakin Batı kültürü bu kanaati yaygınlaştırarak bütün dünyada kendini temize çekmeyi başarmıştır.
Bu yüzden kimse "ümmi"lerin tertemiz kucaklayacılığını göremez olmuştur.

***

Nazi Almanyası'nın "soykırım uzmanı" SS Yarbayı Adolf Eichman, İsrail'de 1962'de yapılan duruşmasında birden ayağa kalkıp toplama kamplarına gönderdiği insanlara gerçekte acıdığını "fakat hayatı boyunca Kant'ın görev ahlakına bağlı kaldığı için duygularını işine karıştırmadığını" söylemişti.
Şoktu...
Hayran oldukları Batı "aklı"nın kurucusu Kant'tan hiç böyle dehşet verici bir Nazi çıkabilir mi diye sarsıldılar.
Fakat ne oldu?
Vasat "okumuşluk" şoku çarçabuk atlatıverdi.
Nasıl olsa Kant'ın Batılı ve beyaz olmayanların varlıklarını "anlamsız" bulan fikirlerini akademisyenler dışında kimse merak etmeyecekti...

***

Batı'nın bütün numarası (ve başarısı) karanlık yönlerini okumuş kitlelerden saklayabilmesidir.
Üstüne üstlük adamlar iki büyük savaş çıkartmalarına rağmen kendilerini "evrensel insan"ın temsilcileri haline getirebildiler.
Öyle bir perdeleme...
Öyle bir kibir...
Öyle bir "biz aştık bunları" havası ki...
İnsan konuyu ele almaya kalkıştığı anda asabı bozuluyor.
Oysa "Akıl Çağı" dedikleri çağlarının filozofu John Locke'dan hâlâ çok öteye gitmiş değiller.
Ne diyordu Locke?
"İnsan beyazdır. İnsanın özünü içeren şey beyazı da içerir."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA