Ev kadınları, üniversiteli genç kızlar, emekliler açmışlar televizyonu, çıt çıkarmadan astrologların 2020 yorumlarını izliyorlar. "Kariyer" ve "yatırım" kavramları havada uçuşuyor. Belli ki astrologlar bunlardan bahsetmeyi çok seviyor. Emekli beyefendi "Yeni yılda kariyerinin patlama yapacağını", üniversiteli genç kız ise "İlk üç ay yatırım planlarını ertelemesi gerektiğini" öğreniyor falan... Çok matrak! Tabii böylece bizim astrologların lapacılığını da idrak ediyoruz. New York'ta, Londra'da kariyer hırsıyla kavrulan profesyonellere hizmet veren astrologların yazdıklarını tercüme edip gündüz kuşağı TV programı diliyle köpürttün mü, tamamdır.
***
Ciddiye aldığımız matraklıklar bitmek bilmiyor... Mehmet Öz'ün "kahvaltı yasaklanmalı" tezine şiddetle karşı çıkan bir uzman doğru kahvaltıyı şöyle anlattı medyaya: "Tam tahıllı bir dilim ekmek, az yağlı çökelek, bir tatlı kaşığı bal ya da pekmez..."***
Hıncal abi (Uluç) beni Avustralya'daki "göçmen" develerin başına gelenleri yeniden tartışmaya çağırmış. Biraz geç gördüm. Ama yazısında yeryüzünün belki de en ağır sömürgeci zulmüne uğrayan Avustralya kıtası yerlilerinin (aborijinler) şimdi nasıl iyi koşullar ve imtiyazlar içinde yaşadıklarını (!) ve develerin de onların isteğiyle öldürüldüğünü anlattığı paragrafı okuyunca pes ettim. Abi, tamam yemek yiyelim ama bu konuyu hiç açmayalım!***
Japon yönetmen Hirokazu Kore-eda'nın yeni filmi "Saklı Gerçekler" vizyona girdi. Nasıl film bilmiyorum. Ama meraklısına, yönetmenin 2018 yapımı "Arakçılar/Shoplifters" filmini internetten bulup izlemesini öneriyorum. Modern şehir, yeni yoksulluk düzeni, sosyal sınıf gerilimi ve şefkat... Filmde hepsi var. Eğlenmek istiyorsanız başka, o zaman uymaz!