Yaşı müsait olanlar bilirler...
Bu ülkede onlarca yıl boyunca eş dost sohbetlerinde sıra siyasete geldiğinde yüzler hafifçe buruşturulur, o parti bu parti tartışmasından önce "siyasetçi" denilen insan tipi uzun uzadıya küçümsenirdi.
Milletvekili demek, imtiyaz tutkusu, üstünlük hırsı ve bencillik demekti o zamanlar...
Peki şimdi ne isteniyor, anlamıyorum ki!..
Çakarlı arabalar, bedavadan diş implantları, her yere park edebilmeler falan derken halkın siyasetçilerden bahsetme ve değerlendirme biçimi eski günlere geri mi dönsün?
Yazık olmaz mı?
***
Çocukken gittiğimiz aile toplantılarında dikkatimi çekerdi...
Hem herkes vekil akrabaları ve ahbaplarından şişinerek söz eder, hem de aralarda fısıldaşarak "siyaset dediğin yalan dolan, hepsinin aklı kişisel imtiyazlarında" diye konuşulurdu.
Basın da halk arasında siyaseti ve siyasetçiyi çaktırmadan küçümseyen tavra bir yandan gaz verir, bir yandan da milletvekillerinin 'ben merkezci' hallerini pohpohlamayı eksik etmezdi.
Çok sonraları idrak ettim ki...
Bu atmosferi en çok vesayetçiler, bürokrasi hegemonyası ve darbeciler sevip kışkırtıyordu.
Demokrasinin tıkandığı zamanlarda siyasete yöneltilen eleştirel küçümseme vesayetçilerin işine çok yarıyordu.
***
2000'lerin başında milletin siyasetteki "
cisimleşmesi" bu atmos- feri dağıttı.
Rahatladık.
Söyleyin bana...
Şimdi anlamı olmayan çakarlı araba, park üstünlüğü ve kırmızı da geçiş hakları için o eski havayı canlandırmaya değer mi?
Sanırsın, vekillik çok acelesi olan bir iş...
Sanırsın, ortalığa olağanüstü koşullar hakim...
Sabaha karşı bir torba yasaya kendileri için araç geçiş ve park üstünlüğünü eklemek olacak şey mi?
Ambülans mısınız?
Suç takibinde emniyet aracı mısınız?
İtfaiye misiniz?
Hayır! Milletin vekilisiniz.
O halde millet gibi olmalısınız.
***
Elbette vekillik
itibarlı bir mevkidir, öyle olmalı, öyle özen gösterilmelidir.
Ama bazen
fark ve üstünlük hırsı itibar denen şeyi güçlendirmez, zaafa uğratır.
Sayın vekiller...
Gelin vazgeçin şu işten...
Pişman olun...
Veto talep edin...
Kendi köşesinde sırasını bekleyen vesayetçileri ve bürokratik hegemonyayı sevindirmeyin!