Son yıllarda izlediğiniz yabancı dizilerdeki "insanlığın yaklaşan felaketi" teması dikkatinizi çekiyor mu?
Netflix'in yeni dizilerini açtığınızda, içinizden "yine mi bir virüs saldırısı, yine mi yok olan dünya nüfusu?" diye söylenmiyor musunuz?
Ve artık bu diziler sadece ABD'den değil, küreselcilerin kültürel üretime hakim olduğu İsveç, Almanya, Kanada, G.Kore gibi ülkelerden geliyor.
İnternetteki dizi ve film platformlarına bağımlı hale getirilen on milyonlarca izleyici duygusal bakımdan kıyamete hazırlanıyor.
***
Çok eskiden beri ve sabırla çalışıyorlar.
Bizim gibi günübirlik ve hızlı yaşayan toplumların aklının ermediği şey işte bu
stratejik sabır...
Mesela kim dönüp
Roma Kulübü'nün 1990'ların başındaki deklarasyonunu hatırlar da bakar!..
Oysa daha o zamanlar küreselci entelijansiya şöyle koymuştu meselesini: "Kıtlık, çevre kirliliği, küresel ısınma, içme suyu sıkıntısı ve daha pek çok tehlikeyi insanlığın düşmanı olarak düşünüp sunmak tuzağa düşmektir. Dünya böyle değişmez, değiştirilemez.
Gerçek düşmanımız, insanlığın kendisidir."
***
Bu adamların
"insanlık" dedikleri yığının içine elbette
kendileri girmiyor.
Geniş yoksul kitleleri, uluslararası refaha yük olan ülkeleri ve hâlâ "kurtuluş" umudunu koruyan orta alt sınıfları kastediyorlar.
Kendi kendilerine kaldıklarında "yok olsalar da, rahatlasak" dedikleri kalabalık yani...
Bunun için de orta ve üst sınıf okumuşları "
iklim değişikliği" ve benzeri konularla seferber edip militanlaştırıyorlar.
Kendileri ne yapıyor diye soracak olursanız...
Kışkırtmanın keyfini yaşıyorlar.
Bunu anlamanın en net yolu
Google'ın geçen temmuzda Sicilya'daki bir tatil köyünde jet-seti buluşturduğu "iklim değişikliği zirvesi"nin fotoğraflarına bakmaktır.
Açın
Google'dan zirvenin fotolarını, bakın...
Özel jetleriyle oraya giden zenginlerin hangisinin yüzünde hakiki bir endişe ve sıkıntı ifadesi var?
***
Şaka değil...
Düşünce ve stratejilerini küreselci ekibin belirlediği
Birleşmiş Milletler küresel kıyamet için 2030 yılını işaret ediyor.
Yani sadece on yıl kaldı.
Hayır! İddia ettikleri gibi
iklim değişikliğine değil, kurguladıkları felakete on yıl kaldı.
Demek ki, yeni yıldan itibaren çok farklı şeyler yaşanacak...