Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Zaman gelip geçerken: En duygusal olan...

Bilmem, dikkat ettiniz mi? "Sade yaşam" modası sosyetik dervişlik modalarına çok benziyor.
Önce sahip olduğun eşyaları ve arzuları (hayat gardırobu) çoğalttıkça çoğaltıyorsun, sonra oturup "fazlalık"ları birer birer atıyorsun. Al sana sade yaşam!.. Zaten göze batan "fazla"dan değil, "esas"tan vermedikçe yalın olanı tercih etmiş sayılabilir miyiz?

***
Şehrin gösterişli semtlerinde "sade yaşam" modası iyice "mizansen" niteliği kazanıyor. Pahalı fakat salaş görünümlü tişörtler ve yine pahalı fakat organik yiyecekler... Orta sınıf okumuşlar arasında ise sadelik arayışı git gide öncelikler konusunda tutumlu olmak anlamını kazandı. Kimse hakiki sade yaşam için cömertlik gerektiğini hesaba katmıyor. Eskilerinden değil, kendinden vermek...
***
Duyguları sadece "yumuşaklık" içinde aramak ne büyük yanılgı... Halis duygular kendilerini korumak için sertleşirler. Savaşçıdır, en duygusal olan.
***
Eski notlarıma bakarken gördüm.
2011 yılının bende kalan güzelliklerini listelerken şunları yazmışım: "Gece yarısı bir fırının önünde durup ekmek almak... Sabahın erken saatinde camları buğulanmış bir poğaçacıya girmek... Akşamüstü karşına çıkan simitçiden iki simit kapıp eve koşmak... Bütün bunların sihri nerede? Lezzet mi? Hayır! Üçünü de eşsiz kılan tek bir şey var: Koku."
***
Bademli mürver çiçeği peltesi... Tuhaf geldi, değil mi? İlk kez geçenlerde tattım ve zarafetine bayıldım.
***
Kitaplar... Edebiyatla yine aram açılmaya başladı.
Başladığım romanlar bitmiyor, hikayeler hep birbirine benziyor, iyi şiir nadir... Bir de edebiyat yayıncılığını saran "sipariş ürün" kokusu rahatsız edici...
Sonuçta, epeydir okunmayı bekleyen denemelere, felsefe ve ilahiyat kitaplarına geri döndüm. Bu yaz öyle geçecek. (Yanlış anlaşılmasın, iyi edebiyatın üzerine tanımam. Edebiyat okurunun feraseti bambaşkadır!)
***
Instagram hesabımı takip edenler bilirler. Bende son dönemde derin etki bırakan yabancı TV dizilerinden bahsetmiştim. En başta Leftovers'ın ve True Detectives'in birinci sezonları vardı. Ne garip bu iki dizinin de ikinci sezonları bir felaketti. O.A'nın ikinci sezonunu yeni bitirdim. Onun için de son bölüm hariç aynı şey söylenebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA