Aylardır çıldırmış gibiler...
Bazıları YouTube'dan bazıları adını sanını kimsenin bilmediği TV kanallarından kötülük saçıyorlar...
"Dolar çıldıracak, mutlaka on lira olacak" diye tepinen ekonomist mi ararsınız...
"2019'da Türkiye'de kan su gibi akacak" deyip kıs kıs gülen emekli asker yorumcu mu ararsınız...
"Yakında herkes işlerinden atılacak" diye tutturan sosyal medya çaçaronları mı ararsınız...
Yeni havalimanını kötülemek için akla hayale gelmeyen senaryolar uyduranlar mı ararsınız...
Sürüyle...
Hepsi de neredeyse her gün yeni bir felaket çığırtkanlığıyla takipçi topluyor.
Bunlar da yetmiyor onlara...
Aralara da kendi ülkesini ve halkını aşağılayan laflar serpiştirmeden yapamıyorlar..
İnsanca ettikleri tek bir lafları yok!
İçinizden "ne önemi var canım" deyip burun mu kıvırdınız?
Yanılıyorsunuz.
Çünkü bu sadist soytarıların kimisinin videosunu bir milyondan fazla kişi, kimisininkini yüz binler izliyor ve etkileniyor.
***
Tamam! Dünyanın hali hiç iyi değil. O kadar ki, bazı gelişmeler 1929-1939 arasını andırıyor.
Tamam! Hiç şüphesiz
Türkiye'nin bağımsızlık arayışı dünya egemenleri tarafından engellenmeye çalışılıyor. Önce yargı yoluyla ülkeye saldırmaya kalktılar, sonra 15 Temmuz'da silahla saldırdılar, şimdi para üzerinden saldırmaya çalışıyorlar.
Bunlar doğru!
Ama
gerçeklerden metanetle söz etmek ve kitleleri uyanık olmaya çağırmak ile zevkten
dört köşe bir
biçimde
felaket tellallığı yapmak arasında
dağlar
kadar fark var.
Bu sadist soytarıların YouTube videolarını açıp bakın!
Göreceksiniz ki...
Dudaklarının kenarına yerleşmiş alçak gülümseyişi bastıramıyorlar.
Her lafın arasına da bir ABD hayranlığı sıkıştırmayı unutmuyorlar tabii.
Hele o YouTube ekonomistleri!..
Hepsinin tek amacı
IMF kapısına geri dönmemiz.
Bunun kaçınılmaz bir gidiş olduğuna bizi ikna etmeye çalışırken
apaçık bir yüzsüzlükle ellerini ovuşturuyorlar.
***
Meğer ne çoklarmış!
Nasıl da millete, ülkeye düşman yetiştirilmişler!
Hepsinin yaşına başına bakıyorum.
En genci 40 yaşında.
Anlayacağınız, hani lafı açıldığında göklere çıkarılan "
Cumhuriyet eğitimi"nin ürünleri hepsi...
Asıl felaketimiz bu işte!
Bizim büyük çaresizliğimiz yani.