Gülünmeyecek şeylere gülüyoruz.
Mizah diye bize yutturdukları şey rezil bir alaycılıktan, berbat bir taklitçilikten, insana karşı sevgisizlikten ve ucuz politikadan öteye gitmiyor.
Eh, böyle bir durumda bizi güldüren adamların aslında ağlanası tipler olduğunu anlamamız da çok zaman alıyor.
İyi ki Tolga Çevik içindeki ırkçılığı, çapsızlığı ve seçkinciliği ortaya döktü de bu gerçekle bir kez daha yüzleştik diyeceğim de...
Körlüğümüze çare olmuyor böyle şeyler.
Bu kaçıncı örnek!
Sonu gelmiyor.
Çünkü bu tiplerin kültürel hegemonya alanındaki itibarları bitmiyor.
Sonu gelmiyor.
Çünkü toplumca neşemizi eğlenceyle takas ettik; nükte kültürünü alaycılığın zalim bataklığında boğduk ve bu adamların eline düştük.
***
Attığı tweet'te
Tolga Çevik şöyle demişti...
"Haklılar. Oylar tekrar sayılmalı, hatta Katarlılar saymalı, Suudiler onaylamalı, Suriyeliler alkışlamalı. Sonuçta İstanbul'da bizden fazla mülkleri var." Bazı arkadaşlar şimdi iyi niyetle ona cevap yetiştirmeye çalışıyorlar.
"Suriyelilere mülk edinmek yasak, bilmiyor musun be adam" diye...
"Türkiye'de mülkü olan yabancıların ezici çoğunluğu İngiliz, Alman, Yunan ve Ruslardan oluşuyor" diye...
"Sen de göçmen çocuğusun, böyle yazmaktan utanmıyor musun" diye...
Boşuna dil tüketmek bütün bunlar.
Çünkü söz konusu tayfanın
Batı'dan gelenlere lafı olmaz.
Yani çok eski hikayedir, Cumhuriyet eğitiminin sonuçlarından biridir.
Bir de "
sözde komedyen" diyenler
gördüm.
E, iyi de bunlara güldük, gülüyoruz, en fenası güldürmeyi sürdürecekler;
komikler diye onları zengin ve ünlü yapan biz değil miyiz?
***
Unutkanız da...
Hem de çok unutkanız.
Müjdat Gezen'e falan kafayı takınca da başkalarını görmez oluyoruz.
Hatırlıyor musunuz?
Fox TV sunucusu
Fatih Portakal geçen Aralık'ta sokağa çağrı yapmış, Cumhurbaşkanı tepki göstermişti de tam o sırada
Şahan Gökbakar sosyal medya hesabına bir portakal fotoğrafını koyup altına "
Keşke ülkemizde daha fazla portakal yetiştirilebilse" diye yazmıştı.
En halk tipi komik, sıradan insanların en sevdiği komedyen denilenin hali de buydu nihayetinde.
Peki asıl önemlisine gelelim.
Mahallelerine selam gönderip alkış toplamak için ara ara böyle tweet'ler atan bu adamlar 15 Temmuz sırasında seslerini çıkartmışlar mıydı?
Hayır! Sesleri çıkmadı.
Hadi bu da gülünecek şeyse, gülelim desem, bana kızacaksınız.