Dünya hızlı...
Olup bitenleri heyecanla takip ederken biz de aynı hıza kapılıyoruz.
Oysa söylenen sözleri, yapılan işleri önüyle arkasıyla iyi "okumak" zorundayız.
Bir de hafife alma hastalığımız var. Mesela aylardır Trump'ın laflarını hafife alıyorduk, sürekli ABD'nin başka devlet mahfillerine bakıp duruyorduk da, sonuçta ne oldu?
"Suriye'den çekiliyoruz" dedi ve sonuçlarını hemen görmeye başladık.
Ama ne yalan söyleyeyim...
Bizim kamuoyu oluşturucularımız ve yorumcularımızın Trump'ın Irak'taki üsse yaptığı sürpriz ziyarette söylediklerini de iyi okuduğu kanaatinde değilim.
Oysa ABD'nin taktik ve hedef değiştirdiğini orada net biçimde gördük.
Trump'ın Irak dönüşü Rammstein üssüne uğraması bence çok daha ilginç işaretler taşıyordu.
Tablo Almanya'nın orta yerinde bir tür sıcak savaş ortamını andırıyordu.
ABD Başkanı'nı karşılayan tek bir Alman görevli yoktu. Ziyaret ve selamlaşma üssün bir hangarında gerçekleşti ve askerlerden bazıları Trump'ın 2016 seçim kampanyasında kullanılan "Make America Great Again" yazılı şapkaları giyiyordu. (Amerikan medyası bu durumun bazı emekli generallerin yüreğini sıkıştırdığını yazıp çiziyor.)
Tabii yetkililere göre Rammstein'a inişin asıl sebebi "Başkanlık uçağına yakıt transferi"ydi.
Ama açıktı ki, ABD bir gece içinde iki ziyaretle çok güçlü bir mesaj vermişti: "Ordumun olduğu yerler benim topraklarım sayılır; işte Irak ve Almanya!"
ABD için Avrupa'da bir "öteki" var: Fransa.
Belli ki, Macron (yani küresel paranın sahipleri) iktidarda olduğu sürece de ABD bu ülkeyi iyice itip kakacak.
Bunları aklımızda tutalım ve gelecek haftalardaki gelişmeleri öyle izleyelim, derim.
***
AYNA
Görmez misin, gül kendisini hakir gören kara toprakta biter. ŞİRAZLI SADİ