Eskiden rahattık...
Geleneksel medya neyi tartışmaya açarsa, o kadarıyla idare edilirdi.
İlk gazetecilik yıllarımızda sayfa yapan arkadaşlara "araya bir iki uzay haberi sıkıştır, okuyucu sever" denirdi ve öyle de yapılırdı.
Neymiş?
Uzay konuları okurun rahatlama ihtiyacını giderir ve ufkunu açarmış...
Öyle Elon Musk'ın füzeleriyle dalga geçeceksin, Mars fotoğraflarına burun kıvıracaksın, hele hele aya inişten falan şüphe duyup patırtı çıkartacaksın, o zamanlarda mümkün mü hiç!
Artık sosyal medya var. Her şey aynı anda ve aynı şiddetle tartışmaya açılıyor, (Dikkat! Bunu özgürlük sanmak yanıltıcı olabilir.
Sanırım, şimdi de "her şeyi tartışmaya almak"la uyuşturuyorlar bizi! Yeni algoritma böyle bir şey.)
***
Sokaktaki insanın uzay haberlerine ilgisi ve ihtiyacını geçelim...
Fakat itiraf etmem gerekir ki, artık
bazı uzay haberlerine/eylemlerine devletlerin ("öteye" gitmeye ve gündemi kökten dağıtma) ihtiyacının yol açtığını düşünmeye başladım.
İlk yapay uydu Sputnik-1'in fırlatılmasının üzerinden (4 Ekim
1957)
tam 61 yıl geçti.
O tarihlerde...
ABD, Sovyetlerin güney kuşağında gücünü pekiştirmeye başlamıştı. Fakat Ortadoğu'da zorlanıyordu.
Mısır'da Abdülnasır büyük problemdi. Üstelik İngiltere ve Fransa Ekim 1956'da ABD'nin olurunu almadan Süveyş harekâtını başlatmış fakat işgal girişimi kısa sürede fiyaskoya dönüşmüştü.
Bu durum karşısında Eisenhower "daha fazla beklemeden Ortadoğu ve Trans-Asya'da hâkimiyeti ele alma" kararını aldı.
Sovyetler ise
sarsıcı, farklı ve pek havalı bir hamleyle cevap verdi:
Sputnik-1.
Artık yeni bir çağ açılmıştı.
ABD'nin karşılığı konvansiyoneldi:
Pakistan'da radikal biçimde Amerikan yanlısı darbe.
***
Aya inişte de belki böyle dinamiklerin tetikleyiciliği vardır.
Dönüp bakalım...
Robert Kennedy, Martin Luther King suikastlarının ağırlığı...
68 olaylarının
Latin Amerika'dan Avrupa'ya her yeri etkisi altına alan anti-Amerikan etkisi...
Sovyetlerin Çekoslovakya işgaliyle verdiği mesaj...
Olimpiyat kürsüsünde şampiyon Amerikalı atletlerin ırkçılığa karşı yumrukları...
Washington'da 250 bin kişinin Vietnam Savaşı'nı protestosu ve Vietnam'daki kayıpların artışı...
Paris'te başlayan Vietnam Barış Görüşmeleri...
Ve 20 Temmuz 1969'da Apollo 11 mürettebatının aya inişi...
Bakalım,
Yeni Dünya Düzeni sancıları içinde böyle neler görüp yaşayacağız?