Yıl 1949.
NATO'nun ilk Genel Sekreteri Lord Ismay teşkilatlanmalarının gayesini şöyle açıklıyor: "Rusları dışarıda, Amerikalıları içerde, Almanları aşağıda tut!"
Eh, savaştan yeni çıkılmıştı, Nazilerin kara gölgesi hâlâ Avrupa üzerindeydi, böyle denmesi normal, diyeceksiniz...
Fakat birçok NATO uzmanına göre durum bugün de aynı. Değişen bir şey yok.
O halde şu sorular geçerli...
Bugün Almanya dediğimiz devletin ne kadarı "Alman"ya?
Bu ülkenin geleceğinin sınırlarını çizen kim ve neresi?
Almanya dış politikası, ittifakları ve ordu stratejilerinde "bağımsız" bir ülke mi?
Bunları niye yazıyorum?
ABD bize ne zaman sırtını dönse, hemen "Batı'yla ilişkilerimizi Almanya'yla kotarırız" diye düşünülüyor.
Oysa Cumhurbaşkanı'nın son ziyareti sonrası satır aralarında ifade ettiği gibi Merkel'i de yalnızlaştıran bir ortam var.
Alman devletini geçelim...
Alman sokakları ve medyası "uzaktan" idare ediliyor.
Örtülü CIA gazetecileri ve aşırı sağcı siyasetçilerle küreselcilerin etki ajanları sokakta ve medyada birbirleriyle çatışıyor. Üstelik iki taraf da Türkiye'ye karşı çok soğuk.
Öyle bir döneme girdik ki, bu gerçeği hesaba katmadan fikir yürütmek de, iş yapmak da hata olur!
Şimdilik burada keseyim, sonra devam edeceğim.
***
AYNA
İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetine benzesin; çok uzaklaşırsan donarsın, çok yaklaşma yanarsın. ŞİRAZLI SADİ