Çocukluğunu unutanların...
Hayatının en mutlu zamanları okul çağlarıymış havasına giren ve bunun büyük bir palavra olduğunu kendinden bile saklayan yetişkinlerin...
Çocukları bir "toplama kampının gönüllü tutukluları gibi" görmekten kendini alamayan ideologların...
Gözü "başarı"dan başka bir şey görmeyen velilerin...
Bir araya gelip okul ve eğitim sisteminde hakiki iyileştirmelere imza atmaları mümkün mü? Hayır!
Sonuçta ne oluyor?
Eski sistem ıvır zıvır değişikliklerle yürüyor.
***
Veliler, öğretmenler, eğitim bürokrasisi, bakanlar...
Hemen herkes çocuklar yerine düşünüyor, plan yapıp karar alıyor.
Eh normal diyeceksiniz de, sonuçta yetişkinlerin "
gelecek" tasavvuru eğitim sistemini teslim alıyor.
Her şey gelecek için...
Tamam, güzel...
Ama çocuklara "
peki bugün nasılsın, şimdi mutlu musun?" diye
soran ve bunu önemseyenler nerede?
Bu işin okulların gösterişçi aktiviteleri, parklar bahçeler ve havalı hayallerle çözülemeyeceğini görenler yok denecek kadar az.
***
Milyonlarca çocuğumuzun ders başı yaptığı bir günde konuyu daha uzatmadan şunu ekleyeyim...
Eğitim ve öğretim sisteminin bugünden yarına değişebileceğini sandığımız her seferinde tökezliyoruz.
Neden mi?
Çünkü öğretmek ve öğrenmek okul sisteminin
bahanesidir.
Modern okul, insanları küçük yaşta "
hiza"ya sokmak için var.
Okul,
standart bir topluma standart üyeler yetiştirmekle yükümlüdür.
İşte tam da bu yüzden yeni kuşak eğitimcilerin ve ağzı laf yapan "
eğitim koçları"nın parlak hayalleri de boşa çıkıyor.
Reform mu istiyorsunuz?
O zaman önce toplumun mevcut standartlarıyla kavga edecek ve "
hiza"dan çıkacaksınız...