Tam her şey yoluna girdi, diyorum ki... Bir söz, bir olay zihnimi bulandırıveriyor.
Mesela...
FETÖ darbe girişimi ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kâtip üyesi Bayram Seyran "meclis komisyonumuz var, Gülen gelsin buyursun, darbenin içine bulaşmadım desin, anlatsın" dediğinde öyle oldu.
Benim kafam mı bulanık, yoksa bulanık işler mi oluyor, bir türlü işin içinden çıkamıyorum.
Yahu, "gelsin anlatsın" günleri geçeli çok olmadı mı?
Hepsini geçtim...
Yer, o yer değil.
Hiç ihtimal vermiyorum ama ABD yelkenleri indirir ve terörist örgütün başını teslim ederse...
Meclis Araştırma Komisyonu'nda değil, yargı önünde hesap verecek.
İktidar partisi vekili bunu bilmez mi? Olabilir mi böyle şey?
***
Yanlıştır, kulağıma doğru çalınmamıştır diye düşünmüştüm.
Sayın vekil geçen akşam Melih'in (Altınok) "
Son Durak" programına bağlandı.
"Orada burada benim darbeyle ilgim yok diyor ya Gülen, gelsin bize anlatsın" diye tekrar etti ve şöyle ekledi: "
Bu elimizi güçlendirir." Bunu net biçimde kulaklarımla işittim.
Dondum kaldım.
Elimiz zayıf değil ki, güçlendirilsin!
Gülen'e nötr bakamayacağımızı;
bombalattığı meclisin onu muhatap alamayacağını,
Türkiye'nin FETÖ'ye karşı elinin yeterince güçlü olduğunu sayın vekil hâlâ anlamamış olabilir mi?
Partisi ve çevresindekilerin ona anlatamamış olması mümkün mü?
Defalarca kafamıza dank eden bir gerçek karşısında bu fazla "serinkanlı" bakış tuhaf ve tatsız.
Nihayetinde ABD senatosundan değil, bizim meclisin araştırma komisyonundan söz ediyoruz.
***
Dün söz konusu ifadelerle ilgili medyada ne kadar haber varsa çıkardım, önüme döktüm.
Bayram Seyran bir açıklık getirmek için
Erzincan'da basın toplantısı düzenlemiş.
Orada da demiş ki...
"
Her Türk vatandaşı bu komisyonda darbe ile ilgili
görüş ve düşüncelerini beyan edebilir,
gelin beyan edin, gelmezseniz
bu darbeyi zımnen kabul etmiş olursunuz..."
İroni yapmış herhalde. Çünkü
"her Türk vatandaşı"nın durumunu
soran yok. Konu Gülen.
Sonuç olarak diyeceğim şu ki...
Hani memleketin her yanında
15 Temmuz darbe girişimi ve Fetö'nün hedefleri hakkında paneller, konferanslar, halk toplantıları yapılıyor ya...
Sanırım, AK Parti yetkililerinin de kendi içlerinde şöyle sağlam bir "
brifing" tertip etmeleri gerekiyor.