Global modalara direnmek gitgide imkânsızlaşıyor.
Eylül sonunda birkaç günümü Roma'da geçirdim.
Bilen biliyor, severim Roma'yı.
Öyle Colosseum'u veya bazilikaları hiç ilgilendirmemiştir beni.
Ara sokaklarını, asma altı çıkmazlarını, arnavut kaldırımlarını, ahşap üzerine mermer masalı salaş pizzacılarını, kapısında bisiklet park edilmiş minik dükkânlarını, ayak üstü sıkı kahve içilen mekânlarını severim.
Bembeyaz gömleklerinin kollarını sıvayıp yakalarına da peçete sıkıştırdıktan sonra aşkla makarnalarını yemeye başlayan ihtiyarlarını severim.
Neyse...
Bu sefer gördüm ki, endüstriyel hamburger zincirlerine direnişleri dillere destan Romalılar pek şık butik hamburgerciler modasına teslim olmak üzereler.
Romalıların zayıf noktası da buymuş!