Bir...
Kucağında bebesiyle polisten uzaklaşmaya çalışan mülteci babaya çelme takıp düşüren, mülteci kız çocuğunu tekmeleyen Macar kadın kameraman çalıştığı N1TV kanalı tarafından kovulmuş.
Kanal bu kararını şöyle açıklamış: "Petra Lazslo'nun davranışı gazetecilikle bağdaştırılamaz ve kabul edilemez."
Bütün ajanslar haberi böyle geçiyor.
Problem tam o noktada işte!
Gazetecilikle bağdaşmaz da, insanlıkla bağdaşır mı? Olay sadece mesleki tutum yanlışı mı?
Kameraman eğer "daha acıklı" bir görüntü elde etmek için mülteciyi yere devirmiş olsaydı, bu yaklaşımın bir anlamı olabilirdi belki.
Ama o görüntülere bir daha bakın!
Kadının davranışına tekrar tekrar bakın...
İçinde tutamadığı nefret ve zarar verme dürtüsünü fark edeceksiniz.
Yani orada insani, toplumsal, siyasal, kültürel büyük bir kötülük var..
***
İki...
N1TV, Macaristan'ın hızla büyüyen ırkçı, ayrımcı
Jobbik partisine yakın bir kanal.
Petra Lazslo'nun da partinin üyesi olduğu söyleniyor.
Şimdi ne olacak?
Lazslo, herkesin gözü önünde bir yanlış yaptığı için bir süreliğine işinden olacak. (Tabii Alman kameraman Richter görüntüleri facebook'tan paylaşmasaydı kimin haberi olur, kim umursardı?)
Kanal ise
gazetecilik usulüne uygun biçimde örtülü ırkçılık yaptığı için kimsenin itirazı olmayacak.
Jobbik partisi de "
daha iyi bir Macaristan" uğruna yabancılara
sadece siyaseten tekme attığı için her seçimde oyunu arttırarak yola devam edecek.
***
Üç...
Kucağında bebesiyle koşan
Müslüman ve gariban mülteciyi tekmeleyip yere düşüren Petra Lazslo'yu biz de milletçe lanetledik.
Ama hatırlatayım...
Petra'nın
koyu Katolik ve ırkçı partisi Macaristan- Türkiye milli maçında tribünlere "
Biz de Atilla'nın torunlarıyız" pankartı açtığında, Avrupa'da Türklere saldırılar yapıldığında sert kınama açıklamaları yapmaları hoşumuza gitmişti.
Oysa adamlar kendilerine tarihten "
aryan bir kök" arıyorlar, bize duydukları sempati de bundan kaynaklanıyor.
Demek ki, neymiş...
Bu işler öyle sanıldığı gibi
düz değilmiş!
Daha zor yolu seçmenin; yani
olup bitenlerin sağına soluna bakmaya başlamanın zamanı geldi geçiyor.