Anlamalıydık...
Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesinde paralel medya ve onlara paralel Doğan medyası "Bana her şey eskiyi hatırlatıyor" dedirten haberlere ayrı bir ağırlık vermeye başlayınca, alçaklığın ulaşacağı boyutu anlamalıydık.
Yeni Türkiye deyip duruyoruz ya...
Yeni Türkiye'yi engellemek için her yolu deniyorlar ya...
Şimdi de 90'lara benzer bir ülke tablosu oluşturma peşindeler.

***
Hesaplarını iki şey üzerine yapmışlar.
Bir...
Siyasetin tepesinde kargaşa olduğu; Erdoğan ve Gül'ün farklı yönlere baktığı izlenimi vermek.
İki...
Güneydoğu'yu karıştırmak.
Gördük işte!
Daha üç gün önce İmralı'dan "Savaş demokratik müzakereyle sonuçlanma aşamasında" açıklaması yapılmışken...
Belki de tam da bu yüzden...
Yeniden şehit cenazelerinin yolunu açmayı ve Kürt gençlerinin aklına yeniden "bu devletle barış yapılmaz" fikrini sokmak için...
Gezi'nin patlak verdiği tarihten bu yana farklı bir kıpırdanma içindeki Lice'yi karıştırdılar.
***
"Yeni" kavramı çok etkileyici fakat narindir.
Her yeninin eskinin pisliği içinden yükseldiği gerçeği çabuk unutulur.
Alçakları cesaretlendiren şey de bu zaten.
Bütün güçleriyle bir ekonomik kriz de peydahlamaya çalışarak 90'lar tablosunu tamamlamak istediklerinden hiç şüphem yok.
Bunları geçmişte o kadar çok yaptılar ki, gene yapar, kamuoyuna yuttururuz diye düşünüyorlar.
Fakat çok önemli bir noktayı unutuyorlar...
"Yeni Türkiye" bir Ankara stratejisi değil. Basit bir politik tercihten söz etmiyoruz.
Sadece Ak Parti meselesi falan değil bu. Doğru düzgün bir muhalefet olsaydı bu treni o da sürüklerdi.
Eski siyaset modelini; o deli gömleğini üzerinden yırtarak çekip atan ve barış sürecini hasretle sahiplenen halktır.
Halkın ta kendisi...
O yüzden bu alçaklar eninde sonunda yenilecekler.
Daha fazla çirkinleşirlerse...
Sokakta, meydanlarda, çarşı pazarda, işyerinde, evde, okulda...
Hayatın her alanında başları önde yürüyeceklerini biliyorlar mı acaba?