"Beni İtalyan sandılar; bana İspanyol muamelesi yaptılar" diye sevinçten havalara uçan başka ülke insanları var mıdır?
"Almanlar benim Türk olduğumu anlamadı" diye kendine paye biçen bir tipe başka hangi ülkede rastlanır?
İçinde hem sınıfsal hem de kültürel ne çok endişe, ne çok ayrımcılık ve eziklik barındırır bu sevinç!
Çünkü Türk olduğu anlaşılmamış ve böylece "Alamancı gurbetçi"lere; "kaba saba ve cahil" insanlara benzer bir yanı olmadığı onaylanmıştır.
Tam bunları yazarken hatırladım...
90'larda Cote d'Azur'de parlak kadife pembe eşofmanlarıyla dolaştığı için Amerikalı zengin bir kadın sanılmaktan pek hoşlanan bir tanıdık vardı.
Bunun aslında oralarda bir "alay konusu" olduğunu bile anlayamamıştı.
Bizim beyazlar onlarca yılı işte bu tuhaf endişeler ve hileli sevinçlerle geçirdiler.
***
Zamanında Hollywood'un da etkisiyle bazı okumuş New Yorklularda
Fransız gibi olma hevesi yaygınlaşmıştı: Flaneur'lük (yani başıboş şehir gezileri), Fransız edebiyatına ve "Kara polisiye"ye düşkünlük, Eyfel fetişizmi, mumlar eşliğinde romantik yemekler, vs.
Sonra bütün bunların
pek eğreti bir tahayyülün ürünleri olduğunu ve Fransızların gündelik gerçeğine uymadığını anlayıp bu hevesten vazgeçtiler. Geriye Amerikan üniversitelerine çağrılan Fransız entelektüellerinin "
anlaşılmaz" seminerlerini hayranlıkla izleyen genç kızlar kaldı.
Bizimkilerin hevesi öyle bir şey değil.
Daha çok "
laik, elitist orta sınıf" kültürünün ayrılmaz bir parçası. Hatta giderek kemikleşmiş bir dünya algısı.
Arkasında şöyle bir dürtü vardı: Madem Batılı olamıyorduk, zaten "
hain Batı" ne yapsak, bizi kabul etmiyordu ama hiç değilse Batılı görünmekle durumu kurtarabilirdik.
Kemalist resmi ideolojinin bir eldiven gibi tersine çevrilmesiydi bu.
Ve elbette trajikomikti.
***
Şimdi yeni bir manzarayla karşı karşıyayız.
Batı'nın büyük medyası, neo-con fesat odakları ve bazı Batı siyasetçileri laik elitist orta sınıfın "
Erdoğan nefreti"yle yanıp tutuşan gençlerine bayılıyor, el üstünde tutuyorlar.
Anne babalarının Batı'dan isteyip de elde edemediği onayı çocukları aldı!
Tabii her şeyin bir bedeli var.
Batı kimseye boş yere "
sen bizdensin!" demez.
İşte gördük;
daha güçlü bir Gezi kalkışması, daha güçlü bir yıkıcı pratik bekliyorlar o gençlerden!
Yine de durup bir düşünmelerini isterim...
Wall Street'in olmadığı bir ülkede "
Wall Street direnişçileri"ne benzetilmenizde fena halde pis bir numara yok mu?
Batılılaşmaktan muradınız bu muydu?