"On yıldır Beyaz Türklerin zamanın ve toplumun ruhunu okuyamadığı söyleniyor ama bu doğru değil. Beyaz Türkler aptal mı?" diye sormuş Prof. Binnaz Toprak.
Hiç öyle şey olur mu?
Cahil, aptal ve hatta "bodur"ların kimler olduğunu öğreneceksek, nereye bakacağımız belli.
Beyaz Türklerin hayranlıktan kendilerinden geçerek okudukları; bazılarının sırf halka her gün "aptal" diye hakaret etmeleri için patronlarınca maaşa bağlandıklarından şüphelendiğim yazarlar var.
Ama şunu da söylemek zorundayım.
Binnaz Toprak fena halde yanılıyor.
Çünkü hani nasıl desem, zamanın ruhu ve bitmez tükenmez ezberleri Beyaz Türkleri sersemletiyor, fikir yürütme melekelerini sakatlıyor.

***
Gündelik hayattan kalkarak anlatayım...
Boğaz manzarasını önlüyor diye daha geçen yıl penceresinin önündeki çamı dibinden budayan pek okumuş yazmış bir hanımefendi tanıyorum. Gezi'den beri ağaç siyasi bir sembol niteliği kazandı ya...
O da aylardır sosyal medyada Amazon ormanlarının fotoğraflarını paylaşıp altına da "ağacın değerini bilmek böyle olur" diye yazıyor.
Bunu ciddi ciddi yapıyor.
Prof. Toprak da bir düşünsün bakalım, bu "kafa"yı nasıl değerlendirmeli?
Bir de özene bezene yetiştirilmiş "beyaz" gençler var tabii.
2 Nisan'da ölüm yıldönümünde Sabahattin Ali'yi anarken Menderes'e ve Demokrat Parti'ye lanet yağdıran gençler.
Yanlışlarının farkında değiller. Google'lamaya bile üşeniyorlar.
"Bir yazar solcu diye öldürülmüşse, bunu mutlaka Menderes yaptırmıştır" diye düşünüyorlar çünkü. Öyle bir talim terbiyeden geçmişler.
"CHP devleti"nin vukuatlarını bilmek işlerine gelmiyor; öğrenirlerse de hemen unutmayı tercih ediyorlar.
Nâzım Hikmet'i içeri attıranı, Ağrı İsyanı sırasında dereleri kan akıtanları, Dersim'i, Trakya olaylarını, Varlık vergisi ve Aşkale sürgününü ve daha ne çok şeyi asla "bilmek" istemiyorlar.
Böylece onlar hep akıllı(!) kalıyorlar.
***
Prof. Toprak üzerinde durulmaya değer şeyler söylemiş Habertürk'te. Doğru. Belki bir başka yazıda onları da tartışmaya açarım.
Fakat itiraf etmek zorundayım ki, söyleşiyi yapan Kübra Par'ın soruları, Toprak'ın cevaplarının on adım önünde gidiyor.
Şimdi söyleyin bana...
Binnaz Toprak kalitesinde bir sosyal bilimcinin "fakirseniz makarna bulgur getiren partiye oy verirsiniz" mantığında sıkışıp kalmasını kabul edebilir misiniz?