Malum, bir süredir AHaber'in normal yayını durduruluyor, ekran kararacak değil ya, "paralel" RTÜK yayını başlıyor.
Birbirinden demode belgesellerle...
Geçen gün bir Fethiye belgeseli izledim, "kasaba turizme açıldığında ne iyi olacak" türünden laflar ediliyordu, düşünün artık.
Zaten "belgesel izlemeyen ama sorulunca çok sevildiği söylenen" toplumduk, bu gidişle seveni de kalmayacak.
Cezanın bağra basıldığı nerede görülmüş!
Fakat konumuz bu değil.
Bir garip "paralellik"var ya, konumuz o!
YSK'nın AHaber'i fiilen kapatması yani...
Eh, Twitter değil ki, AHaber!
Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'nin açması da beklenmiyor.
***
Neymiş?
Vatandaşların
17 Aralık operasyonları ve
çözüm süreci ile ilgili görüşleri ekrana yansıtılmış.
Bu seçim yasaklarına giriyormuş.
Al sana ceza!
Bu cezayı verirken YSK hukukçuları ve RTÜK üyeleri hiç oturup düşünmemişler mi? Dışardan bu karara bakan, onları da 17 Aralık operasyonunun bir parçası sanır.
Çözüm sürecine gelince...
Ülkenin şu an için en temel sorunu.
Bir seçim gider, başka seçim gelir. Ama biz barışı, çözümü konuşuruz, konuşacağız.
Buradan "
suç" çıkartan zihniyet dönüp kendisini bir daha değerlendirmeli.
Bir de "
tek bir siyasi partinin adayına yönelik yayın" ölçütü var. "
Partiler arasında tarafsızlık" diye bir şey tarif ediliyor.
Belli ki, hem yasa hem de kafa geçmişte; hani kamuya ait bir ya da iki kanalın bulunduğu devirlerde donmuş kalmış.
Üstelik seçim yayını denen şeyin özünün
ifade özgürlüğü olduğunu ve yalandan nesnellik anlayışını ister istemez dışarda bıraktığını bilmeyen mi var!
Haydi YSK, bir daha düşün bakalım! Önümüzde daha çok seçim var.