Onlarca yıl boyunca "barış" lafını işittiğinde şeytan görmüş gibi irkilen resmi-sivil bürokrasiye, medyaya, akademiye, her kesimden "alim" geçinen zalimlere rağmen halk artık inanç ve ısrarla "barış" diyor ve bu yoldan dönmeye razı olmuyorsa, barış gelecektir! Şükür! Fakat şunu bilmek gerekiyor; barış istiyorsan, başka zaferler aramayacaksın.
***
Barışı hayal bile edemiyorduk, şimdi
barıştan sonrasını hayal ediyoruz. Savaş lobisinin asabını bozan şey bu işte!
***
Savaş lobisinin en sevdiği şey "
içimize düşen kurtlar"dır. Eh, doğrusu o kurtları besleyecek ne çok şey var. O yüzden son günlerde yine ellerini ovuşturuyorlar.
***
Barışı küçük burjuva işi merhamet ayini ya da bir peri masalı sanalım istiyorlar. Hayır! Barış, elbette barışmakla mümkün olur. Barış demek, müzakere, uzlaşma, anlaşma demektir.
Barış, birlikte kaybedip birlikte kazanmaktır.
***
Huzursuz olalım! Barışın üzerine titrediğimiz için...
***
Efsanelerin tarihinden
kanlı canlı insanların tarihine geçmeden barış yapamazsın.
***
Devlet öyle de böyle de problemdir, bizatihi komplodur, kerim olduğunda bile bunda cimridir. Tamam! Fakat güçlü bir devlet ile barış yapmak arasında ters bir orantı olduğu fikri sol siyasetin somut yanılgısıdır.
Barış istediğinde bunu yapacak dermanı kalmayan bir devletten kötüsü yoktur. Savaş toplumun hücrelerine kadar gömülür, barış bir ütopyaya dönüşür.
***
Barışın nasıl mümkün olabileceğini
Mandela şu kelimelerle anlatmıştı:
"Günün dehşetine kapılmadan, ileriye bakarak..."
***
"
Daha güzel bir dünya için barış" diye bir laf var. Bir tür slogan. Dilden dile dolaşıyor. Fakat bu sloganı çöpe atmanın zamanı gelmedi mi? Barış yoksa güzel bir dünya yok! Ne "
daha"sı?
***
Barış kutludur.
Öldüren, haindir!