Gündelik hayatımızda kullandığımız "idare et!" deyimi vardır ya... Akan dama, damlayan musluğa, ortalığı saran pis kokulara ve bir türlü kapatılamayan borçlara aldırış etmeden yaşamak mesela...
Hiç kavga gürültü yokmuş gibi bir köşeye sinmek hani...
Bu hal makro düzeyde siyasi bir duruş ve seçimin mikro çekirdeğidir! Statükoculuk denen şeyin özü ve özetidir.
Statüko, idareci sever.
Çünkü statükonun (durumun) idare edilmesi gerekir.
İyi de nereye kadar?
"Yarın" yoktur statükocu için. Yarından korkar.
Düne ve bugüne gelince...
Dün dündür, bugün bugündür.
Statüko tarafından beslenen medyanın bilmezden geldiğini...
Yani idarecilerle liderler arasındaki farkı halk gayet iyi bilir.
Lider, çıkış yolu arar...
Akan damdan, damlayan musluktan kurtulmanın yolunu arar gibi ülkeyi çözümsüzlüğe mahkûm eden statükodan çıkış yolunu arar, bulur ve öne geçip yürümeye çalışır.