Geçen akşam Mesut Yar'ın programında gene aynı şeyi söyledi Mehmet Ali Birand.
Can Dündar'ın kaleme aldığı "Birand: Bir Ömür, Ardına bakmadan" kitabını kastederek "okuyunca yoruldum kendi hayatımdan" dedi.
Hiç garipsemedim. Anladım onu.
Birand daha önce de "Can bir insanın romanını yazmış" demişti.
Buradaki yabancılaşmaya dikkatinizi çekerim; "bir insanın..."
Hatta bir ara da kayınvalidesinin "ne gerek vardı bunları anlatmaya; bilen bilir, bilmeyen bilmeyiversin" diye onu hafiften eleştirdiğini yazmıştı.
***
Ömür dediğin böyle bir şeydir.
Yaşanır.
Her şey zamanın eleğinden geçer; sel gider kum kalır.
Her yaşta, her yaşam durağında hep "
yeni"sindir aslında!
(Bu durum değerini bilen için bir tür Tanrısal armağandır.)
Oysa
geçmiş bütün ayrıntılarıyla yazıya dökülünce iş değişir.
Yaşananlar su çekmiş ceket gibi ağırlaşıverir. Yük olur!
Birand içinde büyüyen rahatsızlığı bastırmak için sürekli "
Gizliliği hiçbir zaman sevmedim. Neyim var, neyim yoksa ortaya döktüm" açıklamaları yapıyor.
Oysa ne ilgisi var!
Mahremiyet başka şey, gizlilik başka!
***
Toplumun ünlülerle ilişkisi
baştan çıkartıcı bir ilişki türü.
Sadece o kadar da değil!
Yoldan da çıkartıcı!
Neden? Çünkü ünlülerin yaşadıklarının tümünün
ilginç ve çekici olduğuna inanılıyor. Bir yerden sonra, bu
yanılsamaya ünlü kişinin kendisi de kapılıyor.
Bu sefer çok eski zamanlarda orada burada karalanıp unutulmuş notlarında bile büyük anlamlar bulunuyor. Her genç çiftin çektiği türden sıkıntılara bile
"çok ilginç" gözüyle bakılıyor.
Onlar da yetmeyince, el artırılıyor.
"Dökül" deniyor; "
sırlarını anlat!" Sır dedikleri, "
küçük ihanetler, kan, ter ve gözyaşı" tabii ki.
Anlamlı, iyi ve "
doğru" bir hikâyenin değeri yok. Varsa yoksa, "
ilginç" bir hikâye!
Ve bir de başarısızlıkların ardından gelen başarılar anlatılmalı. Yoksa da uydurulmalı!
***
Bir zamanlar biyografi okumayı çok severdim.
Şimdi konu edilen kişi gerçekten ilgiye değer bir
sanatçı veya aykırı bir
bilim adamı değilse, biyografi kitaplarının kapağını dahi açmıyorum.
Emin olun...
Hayatımız roman değildir. Ünlülerinki bile...
Hayatını roman gibi sunanları okumak yerine...
Güçlü bir yazarın
hayali kahramanlarını okumak çok daha zenginleştirici ve "
hakiki" bir deneyimdir.