"Postmodern darbe" nedir, yaşayarak öğrenmiştik...
Balans ayarları, medya mühendisliği ve yeraltı çalışmalarıyla rejimi kesintiye uğratmadan ve demokrasi vitrinini bozmadan "derin devlet" düzenini yeniden tesis etmek!
Şimdi sanırım yeni bir evredeyiz.
"Post-postmodern darbe" evresinde...
Bu kez uzun bir süreç var karşımızda!
Devletin iktidarı uzun, sabırlı fakat çok kararlı bir süreç içinde siyasetin iktidarını yıpratıyor.
Siyaset kurumunu açıklanması zor hatalar yapmaya itiyor. Her sorun karşısında kamuoyu karşısında şeffaflık yerine karanlığın hâkim olması; sarsıcı olayların karanlıkta kalması hedefleniyor.
Provokasyonlar darbe günü için değil, seçim sandığına göre tasarlanıyor. Düşmanımın düşmanı dostumdur mantığıyla çalışılıyor.
"Post-postmodern darbe" sürecinin Türkiye'de hiç kesintiye uğramadan sürdüğünü biliyoruz.
Ancak ilginçtir. Şimdi ABD'de Obama iktidarı da böyle bir sürece sürükleniyor. (Bu bağlamda dünkü Star'da Cemil Ertem'in "Bir provokasyonun derin iktisadiyatı" başlıklı yazısını okumalı!)