Hiç bıkmadan, usanmadan ne diyordu Metin Kurt? "Sporu sürekli masum bir toplumsal olay olarak yansıtıyorlar. Masum olan oyundur, spor değil."
Gerçek bu kadar yalın işte!
Ama bu gerçekle baş etmek, bu gerçeği kabullenmek çok zor!
Gerçeğin yerine hayaller, klişe inançlar ve taraftarlık kafası (yani bir tür sarhoşluk) ikame ediliyor.
Arsada futbol oynamakla, kırlarda koşmakla, dağda bayırda pedal basmakla, denizde özgürce yüzmekle tatmin olamaz modern insan.
Kafası karıştırılmış bir kere...
Oyunun aktörü olmaktan çok seyircisi olmaya şartlandırılmış; birlikte neşelenmekten çok izlediği şovdan etkilenmeyi seçmiş; rekabet ve yarış dürtüsüyle gözü dönmüş insanlara bu gerçeği hatırlatmak pek naif, hatta saçma bir tutum.
Şu satırlar bile öyle...
Biliyorum ki, okundukları anda kendi kendilerini imha ediyorlar!
***
Lance Armstrong'la ilgili haberleri takip ettiniz mi?
Hani "bütün zamanların en ilham verici sporcusu" unvanına sahip bisikletçiden söz ediyorum. Geçen hafta ABD Anti-Doping Ajansı USADA tarafından
yarışmalardan ömür boyu men edildi.
Ajans 1999'dan beri
Armstrong'u takip altında tutuyordu.
Şimdi bisiklet efsanesinin
Fransa Bisiklet Turu'ndaki yedi şampiyonluğu kayıtlardan silinecek.
Şöyle durup düşünün...
Bu şampiyonluklar resmen Armstrong'un elinden alındığında,
yerine kimler şampiyon ilan edilebilir?
Öyle acıklı bir komedi ki durum...
O yarışlarda Armstrong'un hemen arkasında yer alan, başta
Jan Ullrich, Ivan Basso, Vinokourov olmak üzere diğer bisikletçilerin hemen hepsi
doping gölgesi altındalar.
***
Şaşırdım mı
Lance Armstrong'un durumuna? Hayır, hiç!
Zaten mesele Armstrong, şu, bu meselesi değil!
Doping meselesi de değil tek başına...
Mesele...
Spordan "
oyun" boyutunun kovulması ve onun yerini
arsız rekabet, mutlak başarı ve büyük kazanç rüyasının almasıdır.
Mesele medyanın yalan dolanla da olsa "
şov"un sürmesinden yana tavır koymasıdır.
On beş gün önce "
temiz ruh arayanlar spordan başka kapıya gitmeliler" diye yazdığım için çocukları sporcu olmayı hedeflemiş
kimi anne babalardan kınama mektupları almıştım.
Oysa birbirimizi aldatmanın, hele hele kendimizi aldatmanın âlemi yok!
Kimse spor olsun diye sporcu yapmıyor çocuğunu, öyle değil mi?