Kardeşinin sünnet düğününe katılıyormuş gibi kıyafetlerle akşamları Alaçatı sokaklarına düşen kalabalıktan yoruldum galiba!
Bir de yıllardır müdavimi olduğum kahvenin "hoyrat" ve "yabancı" bir mekân havasına bürünmesi bütün tadımı kaçırdı.
O yüzden dostların "Alaçatı'ya gelince yemek için nerelere gitsek?" sorusuna bu yaz pek cevap veremiyorum.
Asma Yaprağı'nın enfes yemekleri ve dost ortamı varlığını sürdürmese; Mi Casa Restoran'ın güzel avlusunda deniz mahsulleri çorbasını kaşıklamayı sevmesem, Sakızlı Kahve ve Dostane olmasa, dört duvar arasından hiç çıkmayacağım!
İlginçtir, medyada ne zaman Alaçatı konusu açılsa hep şık mekânlar gündeme gelir ama kasabanın tencere yemeklerine ağırlık veren lokantalarından söz edilmez.
Ben bu kez size Avrasya, Yusuf Usta, Rasim Usta ve Urla'dan bu sezon gelen Beğendik Abi'yi tavsiye edeyim.