Steven Spielberg'le bir sorunum var...
Onun pek sevmediği, hatta lafını bile etmek istemediği filmlerini seviyorum.
Destansı bir etkiyle gönül çalmak için çektiği filmlerini değil de, insanı ve insanlığı sahiden sorgulamak için çektiği filmlerini seviyorum.
"Azınlık Raporu"nu; "Yapay Zekâ"yı falan...
Şimdi "Savaş Atı" filmine bakıp "işte sevgi filmi" diyenler oluyor. Spielberg de bu tür duygusallıkları körüklüyor!
Ama "sevgi"yi anlayıp iliklerimize kadar hissetmek ve sarsılmaksa mesele...
İşte o muazzam film ortada! 2001 Yapımı "Yapay Zekâ/A.I."
Ama Spielberg bile sanki bu filmini unutmak istiyor!
Gelelim sinema tarihinin iki ustası Ford ve Kurosawa'ya selam göndermeyi de ihmal etmeyen "Savaş Atı"na...
İki saatliğine iyi vakit geçirmeye sinemaya girmiş bir seyirci için ise şunu söyleyebilirim: Hiç sıkılmazlar ama bilsinler ki, at filmden daha güzel!
Filmin I. Dünya Savaşı sahneleri "Er Ryan'ı Kurtarmak"takinin antitezi gibi!
Sahici ve acımasız sahneler yerine bu kez estetik ve epik bir anlatım tercih edilmiş! Bu yüzden de filmin savaş karşıtı mesajı pek naif kalıyor!