Halkın hekimlere bakışı sosyolojik sınıf ve kültür analizi açısından engin bir alandır.
Bir kesim vardır; hekimi "kurtarıcı" olarak görür ama kurtulamazsa hayranlığı kısa sürede düşmanlığa dönüşür.
Yeni palazlanmış orta sınıf tavrıdır bu daha çok.
Bir kesim vardır ki, hekim onun için olağanüstü bir varlıktır! Hekim dövse de, sövse de, yaşatsa da, öldürse de onu, asla sorgulamaz.
Bu da alt sınıfların çaresiz teslimiyetidir!
Çoğunluk ise şişirilmiş veya sivrilmiş birkaç hekime bakar; bütün hekimlerin bir eli yağda bir eli balda insanlar olduğunu sanır. Oysa nasıl da yanlıştır!
***
Ama
bir de hekimlerin halka bakışı vardır.
O nokta pek konu edilmez nedense. Oysa önemlidir! Bu mesleği vezir de, rezil de eden şey
hekimin halka ve hastasına bakışıdır.
Mesleğini kişisel ün arayışına kurban edenleri ve para tutkunlarını bir yana bırakıyorum...
Ama söyleyin bana...
Son yıllarda
hastasından sıkılan, bıkan, tiksinen ne çok hekim gördük, tanıdık. Değil mi?
Onlarla kafamız o kadar meşgul ki...
Çoğu zaman bütün hekimler öyleymiş gibi düşünerek kısıtlı maddi olanaklar içinde hastalarının dertlerine derman olmak için çırpınan binlerce hekime haksızlık ederiz.
***
Bir de kendisini hastasından, hastasını kendisinden ayırmayan...
Kırk yıl önce muayenehane açtığı yoksul mahalleden ömrünün sonuna kadar ayrılmayan...
Halkın sadece mikroplar yüzünden değil,
"kapitalist ilişkiler mikrobu" nedeniyle de hastalandığını bilip mücadele eden ve bu uğurda epey
"tevkifat" gören...
Hekimler vardır!
Belki
sayıları azdır ama nasıl güzel insanlardır! Öğrendim ki...
Dün o çok değerli insanlardan birini...
Bir zamanların
"sakıncalı doktor"u
Müeyyet Boratav'ı kaybetmişiz.
Ailesinin, dostlarının ve...
Yıllarca çoluk çocuk onun verem taramasından geçen, onun reçeteleriyle hayatta kalan, sohbetini dinleyip çayını içen
Kasımpaşalıların başı sağ olsun.