Sakin bir koyda sessiz bir plaj! Uzaktan geçen tur teknelerinin darbuka klarnet ve piyanist şantör gürültüsünü saymazsak, plajda çıt çıkmıyor.
Öğlen atıştırması sonrası herkes şezlonguna çekilmiş. Bazıları şekerleme yapıyor; çoğunluk ise elindeki kitaba dalmış.
Şöyle bir göz gezdiriyorum etrafa.
Kaç yaz geçti ama plajların hâlâ en gözde kitabı Elif Şafak'ın "Aşk" romanı sanırım!
Neden bilmem, gözlerim çok yakınlarda dünyadan ayrılan Portekizli usta Saramago'nun romanlarından birini tutan bir el arıyor. Yok!
Aman Allah'ım! Bir beyefendi bütün ciddiyetiyle ve o güneşin altında Yaşar Okuyan'ın anılarıyla boğuşuyor.
Hah! Şimdi oldu. Genç bir adam "Ejderha Dövmeli Kız"ı okuyor ve halinden anladığım kadarıyla öyle kaptırmış ki kitaba, böyle giderse akşama kadar denize girmek aklına gelmeyecek!
Orta yaşlı bir kadın elindeki "Carrie'nin Günlükleri"ni bırakıp omuzlarına güneş kremi sürmeye başlıyor. Yüzünde belli belirsiz biçimde yeniyetmelere özgü bir gülümseme var. Okuduğu kitap Sex and The City dizisinin ana karakteri Carrie Bradshaw'ın lise yıllarını anlatıyor ya, ondan mı acaba bu gülümseme?
***
Her yaz başı dünyanın her yerinde ve tabii bizde de gazeteler, dergiler "tatilde okunacak kitaplar" listeleri yaparlar. İşi bazen daha özelleştirir; "plaj kitapları" önerilerinde bulunurlar.
Bana da telefon açıp sordukları olur: "Tatilde hangi kitapların okunmasını önerirsiniz?"
Eskiden bu soruya azıcık kızar; "kitabın mevsime, tatile, plaja göresi olur mu hiç?" gibisinden laflar ederdim. Sonra fikrim değişti!
Hatta "serin ve sessiz bir avluda ikindi vakti okunacak kitaplar" veya "uzun yol otobüslerinde okunacak kitaplar" gibi başka listeler ve tercihler de yapmanın hayatımıza renk kattığını düşünür oldum.
Bir de...
Tamamen ayrı bir kategori olarak "Sabaha karşı uyanınca okunacak kitaplar" vardır bence! Onlardan biri başucumuza özenle koyulup hazırda bekletilmelidir.
***
Eğer konu edebiyatsa...
Ben kışları yeni kitaplar okumayı, yeni yazarlarla tanışmayı seviyorum.
Yaz ise benim gözümde daha çok klasiklerin ve Durrell ve Tanpınar gibi kendi "klasiklerimin" tekrar tekrar okunma mevsimidir.
Ama birdenbire karşıma çıkıp "valizimi hazırlıyorum, sen de bir kitap veya yazar söyle, tatil kitaplarım arasına katayım" derseniz, Murakami derim. Bir Haruki Murakami romanı alın yanınıza!
Geçen yıl ABD'de çok geniş bir internet soruşturması yapılmış ve "bütün zamanların en iyi plaj kitapları" seçilmişti.
Listenin başındaki Harry Potter'ları bir yana bırakırsak...
"Zaman Yolcusunun Karısı" en çok oyu almıştı.
Audrey Niffeneger'in bu bilim kurgu tadında; çok etkileyici ve incecikten hüzünlü aşk romanını plajda okumak nasıl bir "hal"dir, bilemem!
Ama hâlâ okumamış olanlara ekim, kasım aylarını beklemelerini öneririm.
Yağmurlu bir gün pencere kenarında, mis gibi kahve kokusu eşliğinde öyle güzel gider ki!