Geçen gün "Sözcüklerin Politikası" başlıklı yazımda Kundera'nın bir sözü dolayısıyla Afganistan'daki Sovyet işgali yıllarını hatırlatmıştım ya...
Üniversiteli bir okurumdan mektup geldi.
"Uluslararası İlişkiler okuyorum. Yakın siyasal tarihe meraklı sayarım kendimi. Ama samimi söylüyorum, bir buçuk milyon Afgan'ın öldüğü Sovyet İşgali dönemini hiç duymadığımı söylesem, yalan olmaz!
Sizde okuyunca, araştırmaya başladım. İyi oldu, teşekkür ederim. Bu arada internette baktım; Vikipedi'de Afganistan'ın o dönemi tek cümleyle geçiştirilmiş!..
Arkadaşlar arasında dünyanın geleceği hakkında atıp tutuyoruz!
Ama fark ettim ki, Dalay Lama'yı, Bangkok rezilliklerini, Çin mallarını ve Japon sinemasını dışarıda bırakırsak, Doğu hakkında hiçbir şey bilmiyoruz hâlâ!"
***
Genç okurum haklı.
Ben de dikkatle bakınca gördüm ki...
Wikipedia'nın İngilizce Afganistan maddesinde "Sovyet İşgali ve İç Savaş" başlıklı kocaman bir bölüm var. Ayrıntılı olarak kaleme alınmış.
Oysa Türkçe versiyonu olan Vikipedi tarih konusunda "Amerikan ve Koalisyon İşgali" diye bir bölüm açmış. Başka bir tarih bilgisine de yer vermemiş!
Ulaşım ve taşımacılık ve nüfus bilgileri var. Ama tarih yok denecek kertede kısa verilmiş! Ne Timur Şah dönemi, ne 20. yüzyıl monarşisi...
Bir zamanlar "toz ülke" denirdi Afganistan'a... Anlaşılıyor ki, Vikipedi'de hâlâ tozdan, kumdan ibaret!
***
Oysa Vikipedi bilginin özgür katılımla oluşturulduğu ve okuyanlarca sürekli düzeltilip tazelenebildiği bir internet ansiklopedisi.
Mesela Afganistan'ın nüfus yapısıyla ilgili bilgiler henüz birkaç gün önce yenilenmiş! Ama belli ki, daha geniş bir yakın tarih bilgisi vermek ve almakla pek kimse ilgilenmiyor.
Peki bu tür şeyler masum tercihler sayılır mı?
Hayır!
Hatta derinden baktığımızda çok şey anlatır bu eksik bırakışlar, unutkanlıklar, umursamazlıklar...
Vikipedi'deki Afganistan maddesinin bizim güncel zihin haritamızdaki tek anlamlı coğrafyanın Batı olduğunu ve Doğu'nun yok hükmündeki yerini apaçık ortaya koyduğunu inkâr edebilir miyiz?
***
Mesele sadece Afganistan falan değil elbette!
Konu Doğu ve Ortadoğu ise itiraf edelim ki, oryantalist Batılılardan daha oryantalist bir tutum takınıyoruz.
Masalını seviyoruz oraların ama tarihsel gerçeklerinden hiç haz etmiyoruz!
Daha okuldayken Batı'yı bilip öğrenmek görev olarak belletiliyor. Doğu'da olup bitenleri iyi öğrenip akılda tutmak ise "kuşku uyandıran bir merak" sayılıyor. Yalan mı?
Yakınınızdaki okumuş, kültürlü birine sorun! (Hatta kendinize sorun!)
İran'ın veya Hindistan'ın tarihi hakkında ne biliyor diye...
Biraz Humeyni biraz Gandi...
Hepi topu o kadardır!
Başkaca çıt çıkmaz!